9786054447084
425146
https://www.maltepekitabevi.com/abdullah-ocalanin-din-okumalari
Abdullah Öcalan'ın Din Okumaları
14.40
Bu kitap, uzun süren titiz bir çalismanin ürünü olarak ortaya çikti. Abdullah Öcalan'in üniversite yillarinda örgüt kurmaya karar verdigi andan Imrali'da geçirdigi tutukluluk yillarina kadar din adina ne tür okumalar yaptigi ve dini nasil yorumladigina dair itiraflari ve tutanaklara geçen konusmalari bu çalismada zengin örneklerle ifade ediliyor. Üniversitede okudugu yillardan bugüne din ve inanç konusunda Öcalan'in düsüncesinde ne tür degisiklikler oldugunu bu çalisma açikça ortaya koyuyor."Tanriyi çözümledim, kim oldugunu açikladim" diyor Öcalan. Ilginç bir iddia… Yine, "Bütün kutsal kitaplari çözümledim" diyor. Bu da bir önceki kadar büyük ve ilginç bir iddia... Ve daha nice "çözümleme" iddialari… Iste Ezherli bir grup Kürt genci ile konusurken sarf ettigi sözlerden oldukça düsündürücü birkaç cümle: "Hz. Hamza'nin, Imam Hüseyinlerin sahadetleri neyse, PKK'lilerin sahadetleri de öyledir."Asagidaki sözler de ona ait: "Ben kendi kendime yetebiliyorum. Tanrisal yalnizligi yasiyorum. Kutsal bir yalnizlik bu; benim kimseye ihtiyacim yok. Sizinle de saygimdan dolayi görüsüyorum. Benim adima tanrisallik yolunda olanlar ancak yürürler, kimse kendini kandirmasin.", "Kendimi abartmayi sevmiyorum. Ama kiyaslamalar için, Isa, Paulus, Muhammed, Lenin, Stalin vb. sonrasi örnekleri sik sik gözden geçirmede yarar vardir." diyerek, kiyaslanmasi gerekenleri nazara veriyor. Ancak, bu kiyaslamanin da yetersizligini vurgulayan su cümlesi hayli dikkat çekici: "Isa çarmiha gerildiginde etrafindakiler sadece aglayabildi. Muhammed öldügünde cesedi üzerinde üç gün iktidar tartismasi yapildi. Lenin öldügünde kimse kendini öldürmedi. Ama tutuklanmam ve sonra teslim edilmem üzerine, Kürt halkinin evlatlari, ogul ve kizlarinin yüzlercesi kendini cayir cayir yakarken, acaba ne demek istiyorlardi?" Bu sözlerle, kendisine peygamberligin de ötesinde bir misyon biçerek aslinda "ilahî/tanrisal" bir yücelise eristigini ortaya koyar. Hatta bundan dolayi, hiçbir peygamber ya da filozofa nasip olmayan bir kutsalligin kendisine nasip oldugunu, yani yüzlerce Kürt'ün kendilerini yakma pahasina bu yücelige adadigini (kurban verdigini) deklare ediyor. Bir baska zaman yaptigi su degerlendirme de Müslümanliga nereden baktigini göstermesi bakimindan anlamlidir: "PKK çizgisinde savasmak en büyük cihattir, en büyük nefs savasimidir ve gerçek Müslümanligin yolu budur. Bunun disinda Müslümanlik filan yok!" Bu kitapta, semavî dinlerin ve bu dinlerin "kutsal" tanidigi kavram ve degerlerin "Öcalanca" okunusuna bir çok örnekleriyle tanik olacaksiniz.(Tanitim Bülteninden)
Bu kitap, uzun süren titiz bir çalismanin ürünü olarak ortaya çikti. Abdullah Öcalan'in üniversite yillarinda örgüt kurmaya karar verdigi andan Imrali'da geçirdigi tutukluluk yillarina kadar din adina ne tür okumalar yaptigi ve dini nasil yorumladigina dair itiraflari ve tutanaklara geçen konusmalari bu çalismada zengin örneklerle ifade ediliyor. Üniversitede okudugu yillardan bugüne din ve inanç konusunda Öcalan'in düsüncesinde ne tür degisiklikler oldugunu bu çalisma açikça ortaya koyuyor."Tanriyi çözümledim, kim oldugunu açikladim" diyor Öcalan. Ilginç bir iddia… Yine, "Bütün kutsal kitaplari çözümledim" diyor. Bu da bir önceki kadar büyük ve ilginç bir iddia... Ve daha nice "çözümleme" iddialari… Iste Ezherli bir grup Kürt genci ile konusurken sarf ettigi sözlerden oldukça düsündürücü birkaç cümle: "Hz. Hamza'nin, Imam Hüseyinlerin sahadetleri neyse, PKK'lilerin sahadetleri de öyledir."Asagidaki sözler de ona ait: "Ben kendi kendime yetebiliyorum. Tanrisal yalnizligi yasiyorum. Kutsal bir yalnizlik bu; benim kimseye ihtiyacim yok. Sizinle de saygimdan dolayi görüsüyorum. Benim adima tanrisallik yolunda olanlar ancak yürürler, kimse kendini kandirmasin.", "Kendimi abartmayi sevmiyorum. Ama kiyaslamalar için, Isa, Paulus, Muhammed, Lenin, Stalin vb. sonrasi örnekleri sik sik gözden geçirmede yarar vardir." diyerek, kiyaslanmasi gerekenleri nazara veriyor. Ancak, bu kiyaslamanin da yetersizligini vurgulayan su cümlesi hayli dikkat çekici: "Isa çarmiha gerildiginde etrafindakiler sadece aglayabildi. Muhammed öldügünde cesedi üzerinde üç gün iktidar tartismasi yapildi. Lenin öldügünde kimse kendini öldürmedi. Ama tutuklanmam ve sonra teslim edilmem üzerine, Kürt halkinin evlatlari, ogul ve kizlarinin yüzlercesi kendini cayir cayir yakarken, acaba ne demek istiyorlardi?" Bu sözlerle, kendisine peygamberligin de ötesinde bir misyon biçerek aslinda "ilahî/tanrisal" bir yücelise eristigini ortaya koyar. Hatta bundan dolayi, hiçbir peygamber ya da filozofa nasip olmayan bir kutsalligin kendisine nasip oldugunu, yani yüzlerce Kürt'ün kendilerini yakma pahasina bu yücelige adadigini (kurban verdigini) deklare ediyor. Bir baska zaman yaptigi su degerlendirme de Müslümanliga nereden baktigini göstermesi bakimindan anlamlidir: "PKK çizgisinde savasmak en büyük cihattir, en büyük nefs savasimidir ve gerçek Müslümanligin yolu budur. Bunun disinda Müslümanlik filan yok!" Bu kitapta, semavî dinlerin ve bu dinlerin "kutsal" tanidigi kavram ve degerlerin "Öcalanca" okunusuna bir çok örnekleriyle tanik olacaksiniz.(Tanitim Bülteninden)
Tüm kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 14,40 | 14,40 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.