Abi &Kabadayılar, Mafya ve Derin Devlet

“Rahmetli Sabahattin Eyüboglu ile ilgili bir anim var. Birlikte yatiyoruz. 12 Mart dönemi. Simdi Sabahattin Bey Amca bana soruyor –çok zeki adamdi–: ‘Evladim Dündar, bizi buraya neden getirdiler?' Ben de diyorum ki: ‘Aaa! Hocam. Ben diyeyim alti ay, sen de on alti ay sonra seni çagirip soracaklar: ‘Kimsin?' Sen diyeceksin ki ‘Ben Profesör Sabahattin Eyüboglu'yum'. ‘Hay Allah, bir yanlislik olmus. Biz pezevenk Sabahattin'i ariyorduk. Kusura bakma,' deyip seni saliverecekler. Iste seni o zannediyorlar, onun için tutuyorlar Hocam...” Bir kusagin son temsilcisidir Dündar Kiliç. Ilhan Selçuk'un ifadesiyle “Külhanbeyi degil kabadayi, mafya babasi degil kabadayi”dir. 21 yili cezaevlerinde geçen hayati, yeralti dünyasinin iç isleyisini, devletle olan gizli-açik iliskilerini ve suçun evrimini gözler önüne serer. Gazeteci-yazar Dogan Yurdakul “Abi” lakabiyla taninan Dündar Kiliç'in renkli kisiligi ve “racon” etrafinda sekillenen sira disi yasami üzerinden Türkiye'nin yeralti dünyasinin bir dönemine isik tutuyor.