Ahtapot'un Kolları

Gülen, 21 Mart 1999'da saglik gerekçesiyle ABD'ye gitmistir. Bu tarihten hemen öncesinde Abdullah Öcalan'in Kenya'da yakalanarak 16 Subat 1999'da Türk güvenlik güçlerine teslim edildigini hatirlamak gerekir. Abdullah Öcalan'in 2013'te Imrali'da ilk BDP heyetiyle görüsmesi sirasinda "1999'da beni Türkiye'ye verip Gülen'i de yanlarina aldilar" dedigi medyada yer almistir.Gülen Cemaati, 1 Mart 2003'teki tezkerenin reddedilmesinden büyük rahatsizlik duymus, ABD'nin Irak'i isgalini desteklemistir. Fethullah Gülen, 2010 yilindaki Mavi Marmara olayinda Israil'in uluslararasi sularda gerçeklestirdigi kanli saldiriyi, ABD'de Neo-Con'larin önde gelen yayin organi Wall Street Journal'a degerlendirmis ve Ankara'yi hedefe koyup "Israil'in otoritesine karsi çikilmamasi gerekirdi" demistir. Gülen ve cemaat medyasi, Israil'i ABD'yi asla elestirmemis, Her iki devletin politikalarinin, tezlerinin, menfaatlerinin "kusursuz destekçisi" olurken, Ankara'nin karsisinda saf tutmustur.7 Subat 2012 MIT Krizi, Gezi Kalkismasi, özellikle de 17 Aralik 2013'teki darbe girisimi Cemaat'in içerideki derin baronlarla ve onlarin bagli oldugu dis güçlerle birlikte hareket ettigini ortaya koymustur. Yeni Türkiye'ye karsi giristigi saldirida Cemaat'in arkasinda ABD'nin derinleri ile Israil ve Vatikan vardir. 1 milyon kisinin dinlendigi Telekulak Skandali, devletin gizli bilgilerinin yabanci istihbarat servislerine pas edilmesi, MIT Tir'larina paralel operasyon düzenlenmesi, kriptolu telefonlarin sifrelerinin çalinarak dinlenmesi, Basbakan'in ofisine böcek konulmasi gibi olaylar Cemaat'in casusluk faaliyetleri olarak kayda geçmistir.Basbakan Recep Tayyip Erdogan'in "Bunlar Cemaat degil, bir terör örgütüdür!" diye konusmasi dikkate sayandir. Örgütünde zabitleri, kurmaylari, akademisyenleri ve militanlari vardir. Kurmaylari savas stratejilerine ve taktiklerine hâkimdirler. Savasi kazanmak ugruna onlar için her türlü yol mubahtir!(Tanitim Bülteninden)