Atatürk Devrimleri Kur’An Temellidir

Stok Kodu:
9786057977427
Sayfa Sayısı:
464
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
%10 indirimli
560,00
504,00
Taksitli fiyat: 1 x 504,00
9786057977427
463071
Atatürk Devrimleri Kur’An Temellidir
Atatürk Devrimleri Kur’An Temellidir
504.00

Bunu söyleyebilmek için iki konu çok iyi araştırılmalı ve bilinmelidir:

Türkiye Cumhuriyeti'ni akıl, bilim ve hukukun üstünlüğü üzere çağdaşlık mantığı çerçevesinde devrimlerle kuran Mustafa Kemal Atatürk'ün bireysel yaşamını /toplumun önderi olarak yaptıklarını ve O'nun emperyalizme, her tür sömürüye, cehalete, her tür istismar ve aldatmaya karşı verdiği insanlaşma, uygarlaşma, yurtta ve dünyada barışı gerçekleştirmek ve millet egemenliğinde adaletin yaygınlaşması vb. konularda verdiği eşsiz mücadele.

İslam'ı din olarak tebliğle görevli Allah'ın Elçisi Saygıdeğer Muhammed (a.s.) insanlığa,
Kur'an'ı tebliğ etmiştir. O halde DİN /İSLAM, KUR'AN demektir. Müslüman olmak için Kur'an'ı, ilahi mantığı ve kendi bütünlüğü içinde Kur'an'dan anlamak ve öğrenmek gerektiği.

Bu bağlamda Atatürk'ün İslam dini hakkında yaptıklarını bir tek cümle ile özetlemek gerekirse O, “Kur'an'ı din, dini Kur'an yapmak'' için çalıştı.

Bu kitap, Mustafa Kemal Atatürk'ün yaptıklarından bazı örnekleri, ilahi mantığı ve kendi bütünlüğü içindeki Kur'an ayetleriyle karşılaştırarak açıklamayı konu edinmiştir. Aynı konuda ciddi ve önemli bir araştırma yapan bilim insanı Prof. PEREK bu durumu şöyle özetlemiştir:
Atatürk reformları, ilk İslam hareketinden sonra, bu inanç dünyasının, KİTAB'ına uygun, en büyük atılımı, en yüce fethi olmuştur...” “Nerede hakka, adalete, zinde devlet ihtiyacına daha uygun yol varsa İslam oradadır. Bu gerçekçi açıdan bakıldığında kabul edilir ki, son Türk reformları İslam'ın ruhuna uygun, yeni dünyada benimsenmesi farz olan gelişmelerdir. Mekke ve Medine'de başlayan İslam hareketinin devamından ibarettir. Taze bir atılım için tüm İslam dünyasında benimsenmesi gerekir.”
(Prof. Faruk Zeki PEREK, Kur'an ve Atatürk Reformları, s.32; s.XI)

Atatürk, dini, milli kimliğin oluşmasında en önemli temel unsurlardan biri olarak görmüş ve “milletimiz, din ve dil gibi kuvvetli iki fazilete maliktir. Bu faziletleri hiçbir kuvvet, milletimizin
kalb ve vicdanından çekip alamamıştır ve alamaz da” diyerek dinin, toplumda ne kadar köklü kültürel bir etki yarattığını açıkça ortaya koymuştur.

Ünlü Fransız gazetecisi Maurice Perno, “Revue de Monde”da yayınlanan Atatürk'le yaptığı röportajda sorduğu sorulardan biri şuydu:
Şu halde yeni Türkiye'nin siyasetinde dine aykırı hiçbir temayül ve mahiyet
Olmayacak demek?”
Bu soruya Atatürk şu cevabı veriyor:
Siyasetimiz dine aykırı olmak şöyle dursun, din bakımından eksik bile hissediyoruz.”

Gazeteci tekrar soruyor ve açıklama istiyor: “Zât-ı asîlâneleri, düşündüklerini bendenize daha iyi izah buyururlar mı?” Bu istek üzerine Atatürk şu açıklamayı yapıyor:
“Türk milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır, demek istiyorum. Dinime, bizzat hakikate nasıl inanıyorsam, buna da öyle inanıyorum. Bilince aykırı, ilerlemeye engel hiçbir şey içermiyor.

Bunu söyleyebilmek için iki konu çok iyi araştırılmalı ve bilinmelidir:

Türkiye Cumhuriyeti'ni akıl, bilim ve hukukun üstünlüğü üzere çağdaşlık mantığı çerçevesinde devrimlerle kuran Mustafa Kemal Atatürk'ün bireysel yaşamını /toplumun önderi olarak yaptıklarını ve O'nun emperyalizme, her tür sömürüye, cehalete, her tür istismar ve aldatmaya karşı verdiği insanlaşma, uygarlaşma, yurtta ve dünyada barışı gerçekleştirmek ve millet egemenliğinde adaletin yaygınlaşması vb. konularda verdiği eşsiz mücadele.

İslam'ı din olarak tebliğle görevli Allah'ın Elçisi Saygıdeğer Muhammed (a.s.) insanlığa,
Kur'an'ı tebliğ etmiştir. O halde DİN /İSLAM, KUR'AN demektir. Müslüman olmak için Kur'an'ı, ilahi mantığı ve kendi bütünlüğü içinde Kur'an'dan anlamak ve öğrenmek gerektiği.

Bu bağlamda Atatürk'ün İslam dini hakkında yaptıklarını bir tek cümle ile özetlemek gerekirse O, “Kur'an'ı din, dini Kur'an yapmak'' için çalıştı.

Bu kitap, Mustafa Kemal Atatürk'ün yaptıklarından bazı örnekleri, ilahi mantığı ve kendi bütünlüğü içindeki Kur'an ayetleriyle karşılaştırarak açıklamayı konu edinmiştir. Aynı konuda ciddi ve önemli bir araştırma yapan bilim insanı Prof. PEREK bu durumu şöyle özetlemiştir:
Atatürk reformları, ilk İslam hareketinden sonra, bu inanç dünyasının, KİTAB'ına uygun, en büyük atılımı, en yüce fethi olmuştur...” “Nerede hakka, adalete, zinde devlet ihtiyacına daha uygun yol varsa İslam oradadır. Bu gerçekçi açıdan bakıldığında kabul edilir ki, son Türk reformları İslam'ın ruhuna uygun, yeni dünyada benimsenmesi farz olan gelişmelerdir. Mekke ve Medine'de başlayan İslam hareketinin devamından ibarettir. Taze bir atılım için tüm İslam dünyasında benimsenmesi gerekir.”
(Prof. Faruk Zeki PEREK, Kur'an ve Atatürk Reformları, s.32; s.XI)

Atatürk, dini, milli kimliğin oluşmasında en önemli temel unsurlardan biri olarak görmüş ve “milletimiz, din ve dil gibi kuvvetli iki fazilete maliktir. Bu faziletleri hiçbir kuvvet, milletimizin
kalb ve vicdanından çekip alamamıştır ve alamaz da” diyerek dinin, toplumda ne kadar köklü kültürel bir etki yarattığını açıkça ortaya koymuştur.

Ünlü Fransız gazetecisi Maurice Perno, “Revue de Monde”da yayınlanan Atatürk'le yaptığı röportajda sorduğu sorulardan biri şuydu:
Şu halde yeni Türkiye'nin siyasetinde dine aykırı hiçbir temayül ve mahiyet
Olmayacak demek?”
Bu soruya Atatürk şu cevabı veriyor:
Siyasetimiz dine aykırı olmak şöyle dursun, din bakımından eksik bile hissediyoruz.”

Gazeteci tekrar soruyor ve açıklama istiyor: “Zât-ı asîlâneleri, düşündüklerini bendenize daha iyi izah buyururlar mı?” Bu istek üzerine Atatürk şu açıklamayı yapıyor:
“Türk milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır, demek istiyorum. Dinime, bizzat hakikate nasıl inanıyorsam, buna da öyle inanıyorum. Bilince aykırı, ilerlemeye engel hiçbir şey içermiyor.
Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 504,00    504,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat