Ateşin ve Sürgünün Gölgesinde

Gazeteci Gülsen Iseri kentsel dönüsümün asil magdurlarinin izini sürmeye devam ediyor. Ilk kitabi 'Metropol Sürgünleri'nde kentsel dönüsümle yikilmis ve yikilmakta olan mahallelerin izini süren Iseri, ikinci kitabi 'Atesin ve Sürgünün Gölgesinde-Kentsel Dönüsüm kitabinda aynasini yine yoksul mahallelere tutuyor. Yazar, Istanbul, Ankara, Izmir, Diyarbakir, Van, Nusaybin ve Antakya illerinde yaptigi arastirma ve saha çalismasinda pek çok mahalle gezdi…Türkiye'nin dört bir yaninda, Kentsel Dönüsümün oldugu ana mekanlarin neredeyse tümünün öyküleri, birinci derece tanik ve aktörlerini de içererek, Gülsen Iseri'nin kitabinda yer aliyor. Farkli illerdeki mahallelerde yasanilan kentsel dönüsüm uygulamalari masaya yatiriliyor. Gülsen Iseri tek tek hepsini dolasarak, farkli farkli belediyelerin uygulamalarina da isik tutuyor.Sonuçta görülüyor ki, uygulama kentsel dönüsümün mimari ve motor gücü olan AKP ile sinirli degil, CHP ve BDP dahil tüm partiler kentsel dönüsüm uygulamalarina basvuruyor. Gülsen Iseri, elestirel kalemini sadece AKP'ye degil, tüm diger partilere de yöneltiyor.Kentsel Dönüsümün tetikledigi isyani, Gezi'yi de unutmayan Iseri, Gezi'de yasamini yitirenlerin ailelerine de tutuyor aynasini; Ethem Sarisülük, Abdullah Cömert, Ahmet Atakan, Ali Ismail Korkmaz, Mehmet Ayvalitas, Medeni Yildirim, Hasan Ferit Gedik, Berkin Elvan Kentin Kirik Aynasi'na yansiyanlarla çogaliyor...Sirri Süreyya Önder, Melda Onur, Anti-Kapitalist Müslümanlar, Ercan Kesal, Nejat Isler, Can Atalay, Kawa Nemir, Ali Kiliç gibi isimlerle de röportajlarin yer aldigi kitap, Enver Aysever'in önsözüyle basliyor. Bu kitap kentin asil sahipleri, yoksullari, hiç unutulmasin diye yazildi! "Kentsel Dönüsüm Projesi yasam alani yaratacak özelliklerden yoksun ve kentin bütünüyle uyumsuz yapi topluluklari kurup insanlari yerlesmeye "davet" ederken, insanlarin da birer proje olmadigi gerçegini tamamen göz ardi ediyor.Çogunlugu göçle gelip, yeniden bir hayat insa ettikleri mahallelerden simdi sürgün edilen insanlar, yillarca kim bilir ne saglam dostluklar kurdular, dayanistilar... Kim bilir hangi komsuluklarda kaç kahvenin telvesinde umut aradilar, kaç bebegi birlikte karsilayip kaç sevgilinin üstüne birlikte toprak attilar; borçlu kaldilar, alacakli oldular, isyan ettiler. Simdi kendilerine isaret edilen köksüz bir arsanin ruhsuz bir binasina hangi anilari tasiyacaklar, nasil?Proje nasil yapi insa ederken bir arada yasamanin gereklerini bilmiyorsa, bir kez daha göçe zorlanan insanlarin birbirine hem çok benzeyen hem de biricik olan 'hikaye'lerini de bilmiyor; duymak istemiyor.Gülsen Iseri, içten bir sesle o hikayeleri anlatiyor bizlere. Yakici, içimize isleyen..."(Tanitim Bülteninden)