Beyaz Önlüklü Katiller

Stok Kodu:
9786059319232
Sayfa Sayısı:
380
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016-01
Çeviren:
Burcu Denizci
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Kategori:
%10 indirimli
75,00
67,50
9786059319232
472417
Beyaz Önlüklü Katiller
Beyaz Önlüklü Katiller
67.50
Hangimiz kendisini “akil hastanesi”nde veya bir psikiyatri kliniginde bulma ihtimaline en yakin? Sözde “akil hastaligi”nin tani kriterleri ya da “belirtileri” kisiye göre degisir ve keyfidir. “Akil hastaligi” denilen sey normal sartlarda nerede baslar, nerede biter? Bu uydurma hastaliklar ve belirtileri; sizofreni, uygunsuz ya da tekdüze duygulanim, düsmanlik, klinik depresyon, büyüklenmeci ya da paranoid düsünceler, intihar ve cinayet düsüncesi ve ajite davranislar gibi, esit bir sekilde muglâk, genel ve bilimsel olmayan tabirlerle tarif edilir. Psikiyatristler tam aksini iddia etseler de, duygulari medikal anlamda hastalik veya patolojik olarak objektif ve bilimsel bir sekilde etiketlemenin imkâni yoktur. Korku ne zaman “paranoya” olur? Mutsuzlugun hangi evresi klinik depresyonla sonuçlanir? Tuhaf davranis ne zaman anormal ya da saykotik olur? “Birinin ölmesini istemek” ne zaman bir hastalik olur?Ilaçlar ve davranis modifikasyonu gibi psikiyatrik teknikler, kurallara uymaya zorlamanin yani sira isyancilar ve muhalifleri bastirmak için toplumumuzun pek çok kilit bölgesinde giderek artan bir sekilde kullaniliyor. Hapishaneler gitgide “akil hastanelerine” benziyor. Neredeyse tüm hapishaneler, psikiyatri ilaçlari kullaniyor. Bakim evleri, okullar, “uzlasma evleri” ve “akil sagligi toplum merkezleri” sürekli bu yöntemlere basvuruyor. 1939-1945 yillari arasinda Nazi Almanyasi'ndaki psikiyatristlerin sekiz “akil hastasi”ndan yedisini (neredeyse 300.000 insani) öldürdügü insanlik tarihine not düsülmelidir. Gaz odalari, Yahudiler'in ve “yasamlari degersiz”, “tedavi edilemez” olarak sayilan insanlarin üzerinde kullanilmadan önce, iki yil boyunca “akil hastalari”nin üzerinde kullanilmistir.Bu, bütün insanlar için bir ders olsun. Burada tibbi bir sorundan bahsetmiyoruz; kisisel, siyasi özgürlük meselesinden, tüm insanlarin kendi kararlarini verebilme, kendi hayatlarini kontrol edebilme hakkindan bahsediyoruz. Bu ülkenin milyonlarca psikiyatri hastasinin özgürlügü ile ilgilendigimiz kadar dünyadaki diger ezilmis halklarin özgürlügü ile de ilgilenmeliyiz.
Hangimiz kendisini “akil hastanesi”nde veya bir psikiyatri kliniginde bulma ihtimaline en yakin? Sözde “akil hastaligi”nin tani kriterleri ya da “belirtileri” kisiye göre degisir ve keyfidir. “Akil hastaligi” denilen sey normal sartlarda nerede baslar, nerede biter? Bu uydurma hastaliklar ve belirtileri; sizofreni, uygunsuz ya da tekdüze duygulanim, düsmanlik, klinik depresyon, büyüklenmeci ya da paranoid düsünceler, intihar ve cinayet düsüncesi ve ajite davranislar gibi, esit bir sekilde muglâk, genel ve bilimsel olmayan tabirlerle tarif edilir. Psikiyatristler tam aksini iddia etseler de, duygulari medikal anlamda hastalik veya patolojik olarak objektif ve bilimsel bir sekilde etiketlemenin imkâni yoktur. Korku ne zaman “paranoya” olur? Mutsuzlugun hangi evresi klinik depresyonla sonuçlanir? Tuhaf davranis ne zaman anormal ya da saykotik olur? “Birinin ölmesini istemek” ne zaman bir hastalik olur?Ilaçlar ve davranis modifikasyonu gibi psikiyatrik teknikler, kurallara uymaya zorlamanin yani sira isyancilar ve muhalifleri bastirmak için toplumumuzun pek çok kilit bölgesinde giderek artan bir sekilde kullaniliyor. Hapishaneler gitgide “akil hastanelerine” benziyor. Neredeyse tüm hapishaneler, psikiyatri ilaçlari kullaniyor. Bakim evleri, okullar, “uzlasma evleri” ve “akil sagligi toplum merkezleri” sürekli bu yöntemlere basvuruyor. 1939-1945 yillari arasinda Nazi Almanyasi'ndaki psikiyatristlerin sekiz “akil hastasi”ndan yedisini (neredeyse 300.000 insani) öldürdügü insanlik tarihine not düsülmelidir. Gaz odalari, Yahudiler'in ve “yasamlari degersiz”, “tedavi edilemez” olarak sayilan insanlarin üzerinde kullanilmadan önce, iki yil boyunca “akil hastalari”nin üzerinde kullanilmistir.Bu, bütün insanlar için bir ders olsun. Burada tibbi bir sorundan bahsetmiyoruz; kisisel, siyasi özgürlük meselesinden, tüm insanlarin kendi kararlarini verebilme, kendi hayatlarini kontrol edebilme hakkindan bahsediyoruz. Bu ülkenin milyonlarca psikiyatri hastasinin özgürlügü ile ilgilendigimiz kadar dünyadaki diger ezilmis halklarin özgürlügü ile de ilgilenmeliyiz.
Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 67,50    67,50   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat