Bize Göre

Stok Kodu:
9786059372282
Sayfa Sayısı:
125
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%10 indirimli
70,00
63,00
Taksitli fiyat: 1 x 63,00
9786059372282
472971
Bize Göre
Bize Göre
63.00
Bir çeşit ölümden sonra dirilme sırrına mahzar olan Ikdam'ın sanat ve edebiyat sütunlarına bakmak görevini üzerime almış olmaktan utanıyorum. Bu utanç, edebiyatı yüz kızartıcı bir meşgale telakki ettiğimden ileri gelmiyor. Zira bilirim ki İngiliz milleti, Hint mülkünden ziyade Shakespeare ile mağrurdur; bilirim ki Iran, zalim bir güneşin yaktığı kısır topraklar üzerinde olmaktan ziyade, Hâfız-ı Şirazî'nin nazmında, Behzah'ın resimlerinde ve seccadeleri renkli bahçelerinde yaşıyor; bilirim ki İspanya, ne Alphonse'un, ne de Primo de Rivera'nındır? Fakat kızıl karanfili Karmen'in vatanı, ancak El Gerceo ve Cervantes aczini duyduğum okuyucudan utanıyorum.
Gazetecilik mesleği, ticaret halini aldıktan sonra, kendisine müşteri ismi verilmesin daha doğru olan okuyucunun hoşuna gitmek gayretiyle gazeteler, yavaş yavaş sütunlarından fikir'in bütün şekillerini süpürüp attılar. Hareket etmeyen güzel bir vücudu nasıl her taraftan yağ tabakaları kaplarsa, gazeteler de bir taraftan yiyecek ve içecek ilanları, diğer taraftan metni kovan resimlerin istilası altında kaldı. Dünya basınına göz atılınca hükmedilir ki mide ve barsak, dimağdançok daha şerefli birer uzuv derecesine yükselmiştir. Hatta iri göbekli insanların etrafımızda çoğaldığına bakılırsa, birçokların şimdi dimağlarını kemik mahfazasından çıkarıp taşıdıklarına hükmetmek lazım geliyor. Dimağ, haysiyetinden bu kadar kaybettikten sonra, hayati faaliyette insanın filden, karıncadan, leylek veya zürafadan hiçbir farkı kalmıyor.
Allahım! Her zevki tatmin edecek ve ismi yine sanat ve edebiyat olacak olan felsef taşını nasıl bulmalı?

Bir çeşit ölümden sonra dirilme sırrına mahzar olan Ikdam'ın sanat ve edebiyat sütunlarına bakmak görevini üzerime almış olmaktan utanıyorum. Bu utanç, edebiyatı yüz kızartıcı bir meşgale telakki ettiğimden ileri gelmiyor. Zira bilirim ki İngiliz milleti, Hint mülkünden ziyade Shakespeare ile mağrurdur; bilirim ki Iran, zalim bir güneşin yaktığı kısır topraklar üzerinde olmaktan ziyade, Hâfız-ı Şirazî'nin nazmında, Behzah'ın resimlerinde ve seccadeleri renkli bahçelerinde yaşıyor; bilirim ki İspanya, ne Alphonse'un, ne de Primo de Rivera'nındır? Fakat kızıl karanfili Karmen'in vatanı, ancak El Gerceo ve Cervantes aczini duyduğum okuyucudan utanıyorum.
Gazetecilik mesleği, ticaret halini aldıktan sonra, kendisine müşteri ismi verilmesin daha doğru olan okuyucunun hoşuna gitmek gayretiyle gazeteler, yavaş yavaş sütunlarından fikir'in bütün şekillerini süpürüp attılar. Hareket etmeyen güzel bir vücudu nasıl her taraftan yağ tabakaları kaplarsa, gazeteler de bir taraftan yiyecek ve içecek ilanları, diğer taraftan metni kovan resimlerin istilası altında kaldı. Dünya basınına göz atılınca hükmedilir ki mide ve barsak, dimağdançok daha şerefli birer uzuv derecesine yükselmiştir. Hatta iri göbekli insanların etrafımızda çoğaldığına bakılırsa, birçokların şimdi dimağlarını kemik mahfazasından çıkarıp taşıdıklarına hükmetmek lazım geliyor. Dimağ, haysiyetinden bu kadar kaybettikten sonra, hayati faaliyette insanın filden, karıncadan, leylek veya zürafadan hiçbir farkı kalmıyor.
Allahım! Her zevki tatmin edecek ve ismi yine sanat ve edebiyat olacak olan felsef taşını nasıl bulmalı?

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 63,00    63,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat