Çocukluğumu Bindirdim Tramvaya O Gitti Ben Kaldım Yaya

Stok Kodu:
9786052987728
Sayfa Sayısı:
328
Baskı:
5
Basım Tarihi:
2021-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
%10 indirimli
130,00
117,00
Taksitli fiyat: 1 x 117,00
9786052987728
406420
Çocukluğumu Bindirdim Tramvaya O Gitti Ben Kaldım Yaya
Çocukluğumu Bindirdim Tramvaya O Gitti Ben Kaldım Yaya
117.00
Müjdat'la Fatih'te doğduk, Karagümrük Ortaokulu ve Vefa Lisesi'nde okuduk. Bu nedenle birçok ortak arkadaşımız oldu. Geçenlerde bunlardan biri olan Ataman'la (Dilgin) konuşuyorduk. Söz döndü dolaştı, her zaman olduğu gibi Müjdat'a geldi. Onun tiyatroya, öğrenci yetiştirmeye, eğitime ve iyiliklere adanmış yaşamından söz ederken, nasıl oldu anlamadım, ikimiz de aynı anda “Müjdat adamdır. Hem de çok iyi bir adamdır” dedik.

TRT'de çalışırken Tunceli Ovacık'a gitmiştik. Bizi Munzur Nehri'nin kırk gözeden adeta süt gibi, bembeyaz köpükler saçarak doğduğu yere götürdüler. Eğilip kana kana içtiğim çok soğuk ve berrak suyun tadını hâlâ damağımda hissederim.

Ben Müjdat'ın hayatını, o kaynaktaki gibi hiçbir kirin karışmadığı bir akarsuya benzetirim. Kitabı okurken gürül gürül akmaya devam eden bu tertemiz sudan, siz de bir yudum alacak ve tadına doyamayacaksınız…

Gözle görünmeyen ölümcül virüsle savaştığımız süreçte yayımlanan bu kitabın en sevdiğim yanı; hem kolay okunması hem de umut verici olması… “Umutsuz yaşanmaz. Hele bir sanatçının umudu yoksa geleceği de yoktur. Umut sanatın ekmeğidir, suyudur. Umutsuz olursan sanat yapamazsın. Sanat umutla beslenir. Gıdasıdır umut sanatın. Sanatçı hiçbir durumda umudunu yitirmez. Çünkü umut biterse dünya durur. Umut ayrıca emek de ister. Emeksiz olmaz. Hayat da emek ister” diyor Müjdat. Ve hayata verdiği emeği anlatıyor. Son dönemde emeğine yapılan haksızlığı da…

Büyük konuşmadan, ahkâm kesmeden, bilgiçlik taslamadan, tam tersine kendisiyle dalga geçerek hayatından kesitler, anılar ve dostlarından portreler sunuyor. Ben dört saatte bitirdiğimde içimden “Keşke daha çok yazsaymış” dedim. Bakalım siz ne diyeceksiniz?..
Uğur Dündar

Müjdat'la Fatih'te doğduk, Karagümrük Ortaokulu ve Vefa Lisesi'nde okuduk. Bu nedenle birçok ortak arkadaşımız oldu. Geçenlerde bunlardan biri olan Ataman'la (Dilgin) konuşuyorduk. Söz döndü dolaştı, her zaman olduğu gibi Müjdat'a geldi. Onun tiyatroya, öğrenci yetiştirmeye, eğitime ve iyiliklere adanmış yaşamından söz ederken, nasıl oldu anlamadım, ikimiz de aynı anda “Müjdat adamdır. Hem de çok iyi bir adamdır” dedik.

TRT'de çalışırken Tunceli Ovacık'a gitmiştik. Bizi Munzur Nehri'nin kırk gözeden adeta süt gibi, bembeyaz köpükler saçarak doğduğu yere götürdüler. Eğilip kana kana içtiğim çok soğuk ve berrak suyun tadını hâlâ damağımda hissederim.

Ben Müjdat'ın hayatını, o kaynaktaki gibi hiçbir kirin karışmadığı bir akarsuya benzetirim. Kitabı okurken gürül gürül akmaya devam eden bu tertemiz sudan, siz de bir yudum alacak ve tadına doyamayacaksınız…

Gözle görünmeyen ölümcül virüsle savaştığımız süreçte yayımlanan bu kitabın en sevdiğim yanı; hem kolay okunması hem de umut verici olması… “Umutsuz yaşanmaz. Hele bir sanatçının umudu yoksa geleceği de yoktur. Umut sanatın ekmeğidir, suyudur. Umutsuz olursan sanat yapamazsın. Sanat umutla beslenir. Gıdasıdır umut sanatın. Sanatçı hiçbir durumda umudunu yitirmez. Çünkü umut biterse dünya durur. Umut ayrıca emek de ister. Emeksiz olmaz. Hayat da emek ister” diyor Müjdat. Ve hayata verdiği emeği anlatıyor. Son dönemde emeğine yapılan haksızlığı da…

Büyük konuşmadan, ahkâm kesmeden, bilgiçlik taslamadan, tam tersine kendisiyle dalga geçerek hayatından kesitler, anılar ve dostlarından portreler sunuyor. Ben dört saatte bitirdiğimde içimden “Keşke daha çok yazsaymış” dedim. Bakalım siz ne diyeceksiniz?..
Uğur Dündar

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 117,00    117,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat