Dedemin Uçan Dairesi

Bamya Aniti ile Lahana Aniti'ni duymus muydunuz? Peki ya canli bir çim biçme makinesi görmüs müydünüz hiç? Sizin de tonton bir dedeniz varsa eger yalniz bunlari görüp ögrenmekle kalmaz, uçan daire bile yaparsiniz belki bir gün…Bizim Cenk'in dedesi bir âlem. Gün geliyor kâh herkesin akil danistigi bir bilgeye, kâh içi içine sigmayan sakaci bir çocuga dönüsüveriyor. Bakmayin siz onun köyde sakin bir yasam sürüp misir, bugday, domates ektigine. Elinden gelse aya merdiven dayayip yildizlara tirmanacak kadar hayalperest biri o aslinda. Öyle ki, gün geçmiyor Cenk yeni bir sürprizle karsilasmasin dedesiyle birlikteyken. Bir bakmissiniz atik malzemelerden bir tarihi eser yapmis, bir bakmissiniz altin kavun ektikleri tarlada korkuluk olmus...Cenk'in geç yasta arkeolojiye merak saran babaannesi de dedesini aratmayacak kadar muzip biri. Insan sicacik evini, mis gibi tarlasini birakip binlerce yil öncesinden kalma kap kacak pesine düser mi hiç!? Sahi, Cenk büyüyünce ne olsa acaba? Gerçi rüyalarinda sürekli bir meslekten ötekine konuyor ama akli bir hayli karisik son zamanlarda. Acaba amcasi gibi "Dünya kazan ben kepçe…" deyip farkli ülkelerde is pesinde mi kostursa, yoksa deneyimli bir etnolog veya korkusuz bir kaptan mi olsa?..Insaninin hayalleri ve basarma inanci olduktan sonra üstesinden gelemeyecegi is yok kuskusuz. Eh, bir de eger Cenk'inki kadar muzip mucit bir dedesi varsa degmeyin keyfine!..Yaratici kalemiyle edebiyatseverleri sasirtmayi seven ödüllü yazar Koray Avci Çakman, Dedemin Uçan Dairesi adli öykü kitabinda, sira disi yetiskinlerle merakli çocuklari farkli ortamlarda bulusturarak, meslek seçimi ve kirsal-kentsel yasam üzerine düsünsel bir yolculuga çikariyor okurlarini…(Tanitim Bülteninden)