Derviş ve Sinha

Stok Kodu:
9789758364947
Sayfa Sayısı:
352
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2012-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Kategori:
%10 indirimli
300,00
270,00
Taksitli fiyat: 1 x 270,00
9789758364947
553811
Derviş ve Sinha
Derviş ve Sinha
270.00
“Ecel geldi mi ondan kurtulmak için verilecek hiçbir çaba fayda vermez." Beydeba Saçi sakali uzamis adam, otobüsten indiginde saskindi. Avare bir gezgin gibi, uzun uzun çevresine bakindi. Hiçbir yüzün ona tanidik gelmemesi, içindeki yalnizlik duygusunu daha bir derinlestirdi. Rüyasinda gördügü yeri yeniden hatirlamaya çalisti... Acaba orayi gördügü gibi mi bulacakti yoksa hiç beklemedigi bir atmosferle mi karsilasacakti burada? Rüyasinda gördügü yer çok yesillikti. "Burasi Uçmak" demislerdi. Manzara âdeta bir tabloyu andiriyordu. Oldum olasi yesili ve yesilligi, ormani çok sevdigi için rüyasini iyiye yormus, bundan hareketle, randevu yerinin güzel bir yer olabilecegini düsünmüstü… Ama rüyada gördügü gökyüzünün, büyükçe bir ormanin kabartmali tavanini andiriyor olmasina bir anlam verememisti. Her seye ragmen yine de rüyasini iyiye yormustu. Fakat bu yorum simdi onu teselli etmeye yetmiyordu. Çünkü varacagi yer ne kadar güzel olursa olsun, orada bu âleme veda edecekti. Bildigi her seyle belki de bir daha karsilasmamak üzere iliskisini kesecekti. Oysa hayat muazam ve karisik iliskiler ormaniydi. Her seyi birakip ayrilmak… Pek de kolay sayilmazdi. Nitekim geride biraktigi karisini ve çocuklarini daha simdiden özlemisti. Ama ona, “Ayrilik saati geldiginde ne kadar çok sevgilin varsa o kadar çok istirap çekersin…” denilmisti ta bastan… Ölüm vadisine giden filler gibi mütevekkildi. Omuzlari düsmüs, saçlari daha bir agarmisti. Bogazinda pespese dügümler siralaniyor, gözlerine gelen yaslari içine akitiyordu. Kendisini toparladi ve önünde, egilmis, torbalarini denklestirmeye çalisan genç adama seslendi: —Delikanli! Uçmak'a nasil giderim?
“Ecel geldi mi ondan kurtulmak için verilecek hiçbir çaba fayda vermez." Beydeba Saçi sakali uzamis adam, otobüsten indiginde saskindi. Avare bir gezgin gibi, uzun uzun çevresine bakindi. Hiçbir yüzün ona tanidik gelmemesi, içindeki yalnizlik duygusunu daha bir derinlestirdi. Rüyasinda gördügü yeri yeniden hatirlamaya çalisti... Acaba orayi gördügü gibi mi bulacakti yoksa hiç beklemedigi bir atmosferle mi karsilasacakti burada? Rüyasinda gördügü yer çok yesillikti. "Burasi Uçmak" demislerdi. Manzara âdeta bir tabloyu andiriyordu. Oldum olasi yesili ve yesilligi, ormani çok sevdigi için rüyasini iyiye yormus, bundan hareketle, randevu yerinin güzel bir yer olabilecegini düsünmüstü… Ama rüyada gördügü gökyüzünün, büyükçe bir ormanin kabartmali tavanini andiriyor olmasina bir anlam verememisti. Her seye ragmen yine de rüyasini iyiye yormustu. Fakat bu yorum simdi onu teselli etmeye yetmiyordu. Çünkü varacagi yer ne kadar güzel olursa olsun, orada bu âleme veda edecekti. Bildigi her seyle belki de bir daha karsilasmamak üzere iliskisini kesecekti. Oysa hayat muazam ve karisik iliskiler ormaniydi. Her seyi birakip ayrilmak… Pek de kolay sayilmazdi. Nitekim geride biraktigi karisini ve çocuklarini daha simdiden özlemisti. Ama ona, “Ayrilik saati geldiginde ne kadar çok sevgilin varsa o kadar çok istirap çekersin…” denilmisti ta bastan… Ölüm vadisine giden filler gibi mütevekkildi. Omuzlari düsmüs, saçlari daha bir agarmisti. Bogazinda pespese dügümler siralaniyor, gözlerine gelen yaslari içine akitiyordu. Kendisini toparladi ve önünde, egilmis, torbalarini denklestirmeye çalisan genç adama seslendi: —Delikanli! Uçmak'a nasil giderim?
Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 270,00    270,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat