Fususu'l-Hikem ve Mesnevide Peygamber Öyküleri

Stok Kodu:
9789756138465
Sayfa Sayısı:
267
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2010-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Kategori:
%10 indirimli
50,00
45,00
9789756138465
548394
Fususu'l-Hikem ve Mesnevide Peygamber Öyküleri
Fususu'l-Hikem ve Mesnevide Peygamber Öyküleri
45.00
“Züleyhâ öyle bir hâle gelmisti ki, çörek otundan öd agacina dek, her seyin adi Yûsuf idi ona göre. Yûsuf'un adini baska adlarda gizlemisti. Mahremlerine de bu sirri söylemisti. ‘Mum atesten yumusadi' dese, ‘sevgili bize alisti, yüz verdi' demis olurdu. ‘Bakin, ay dogdu' dese, ‘o sögüt agaci yeserdi' dese... ‘Yapraklar ne güzel oynamada' dese, ‘çörek otu ne hos yanmada' dese... ‘Gül, bülbüle sir söyledi' dese, ‘pâdisah, sevgilisine sir söyledi' dese… ‘Bahtimiz ne de kutlu' dese, ‘kilimi, haliyi çirpin' dese… ‘Sucu su getirdi' dese, ‘günes dogdu' dese… ‘Dün gece bir tencere yemek pisirdiler, yemek pek de güzel pisti' dese… ‘Ekmekler tatsiz, tuzsuz' dese; ‘felek tersine dönüyor' dese... ‘Basim agriyor' dese ‘basimin agrisi geçti' dese… hep ayri anlamlari vardi bu sözlerin. Birini övse onu/Yûsuf'u överdi. Birinden sikâyet etse, onun ayriligini söylemis olurdu. Yüzbinlerce seyin adini ansa, maksadi da Yûsuf'tu onun, dilegi de Yûsuf. Aç olsa, onun adini andi mi, o adla doyardi, o kadehle sarhos olurdu. Susuzlugu bile onun adini andi mi geçerdi. Yûsuf'un adi gizli bir serbet olmustu ona. Bir derdi olsa, o yüce adi andi mi, derdi hemencecik geçerdi. Kisin o ad kürk olurdu ona… Askta sevgilinin adi bunu yapar, bunu!…” Gerçek su ki, siradan kisiler ve halk da aslinda her nefes “nâm-i pâk (Hakk'in ismini)”i okurlar, fakat onlar aska düsmüs olmadiklari için, bu adi okumakla onlarin maksatlari, dilekleri gerçeklesmez. Çünkü Hz. Îsâ'nin gösterdigi mûcizeler Hû/O ismiyledir, Rûhullâh (Hz. Îsâ) ne yapmissa “O'nun adiyla” yapmistir.
“Züleyhâ öyle bir hâle gelmisti ki, çörek otundan öd agacina dek, her seyin adi Yûsuf idi ona göre. Yûsuf'un adini baska adlarda gizlemisti. Mahremlerine de bu sirri söylemisti. ‘Mum atesten yumusadi' dese, ‘sevgili bize alisti, yüz verdi' demis olurdu. ‘Bakin, ay dogdu' dese, ‘o sögüt agaci yeserdi' dese... ‘Yapraklar ne güzel oynamada' dese, ‘çörek otu ne hos yanmada' dese... ‘Gül, bülbüle sir söyledi' dese, ‘pâdisah, sevgilisine sir söyledi' dese… ‘Bahtimiz ne de kutlu' dese, ‘kilimi, haliyi çirpin' dese… ‘Sucu su getirdi' dese, ‘günes dogdu' dese… ‘Dün gece bir tencere yemek pisirdiler, yemek pek de güzel pisti' dese… ‘Ekmekler tatsiz, tuzsuz' dese; ‘felek tersine dönüyor' dese... ‘Basim agriyor' dese ‘basimin agrisi geçti' dese… hep ayri anlamlari vardi bu sözlerin. Birini övse onu/Yûsuf'u överdi. Birinden sikâyet etse, onun ayriligini söylemis olurdu. Yüzbinlerce seyin adini ansa, maksadi da Yûsuf'tu onun, dilegi de Yûsuf. Aç olsa, onun adini andi mi, o adla doyardi, o kadehle sarhos olurdu. Susuzlugu bile onun adini andi mi geçerdi. Yûsuf'un adi gizli bir serbet olmustu ona. Bir derdi olsa, o yüce adi andi mi, derdi hemencecik geçerdi. Kisin o ad kürk olurdu ona… Askta sevgilinin adi bunu yapar, bunu!…” Gerçek su ki, siradan kisiler ve halk da aslinda her nefes “nâm-i pâk (Hakk'in ismini)”i okurlar, fakat onlar aska düsmüs olmadiklari için, bu adi okumakla onlarin maksatlari, dilekleri gerçeklesmez. Çünkü Hz. Îsâ'nin gösterdigi mûcizeler Hû/O ismiyledir, Rûhullâh (Hz. Îsâ) ne yapmissa “O'nun adiyla” yapmistir.
Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 45,00    45,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat