9786059365116
472784
https://www.maltepekitabevi.com/hamlet-10
Hamlet
26.67
William Shakespeare'in ölümsüz eseri Hamlet, Türkçeye ilk defa 1881 yılında tercüme edilerek Hazine-i Evrak'ta yayımlanmıştı. Mehmet Nadir Bey tarafından yapılan bu tercüme, Hamlet'in tam metin tercümesi olmayıp birinci perde ile ikinci perdenin başlarından seçilmiş üç pasajlık bir tercümeydi. Eserin tam metin olarak tercümesinin önündeki en büyük engel, II. Abdülhamid istibdadı ve dönemin yasaklarıydı. Zira Hamlet'te Kral'ın öldürüldüğü sahnenin okura takdimi, söz konusu dönem için mümkün değildi.
Elinizdeki kitap, Hamlet'in Türkçedeki ilk tam metin tercümesidir. Bu tercüme, Türk düşünce, kültür ve siyaset dünyasının önemli ismi, muhalif bir aydın olan ve telif eserleriyle olduğu kadar nitelikli tercümeleriyle de aydınlanmamızın öncü ismi Doktor Abdullah Cevdet tarafından yapılmış ve 15 Ekim 1902 tarihinde Viyana'da tamamlanmıştır.
Elinizdeki baskıyla Hamlet, çevirisi üzerinden 115 yıl, yayımı üzerinden 109 yıl geçtikten sonra yeniden Türk okuruyla buluşmaktadır.
“Varlık mı, ya yokluk mu?.. Budur mesele işte;
Dîv kaderin gadrine etmek mi tahammül,
Ya karşı gelip cûşuna seylâb-ı fenanın
Vermek mi bu tufân-ı belâyâya nihayet?
Bunlardan acep hangisi icâb-ı necâbet?
Bir hâlet-i diğer değil, ölmek uyumaktır;
Yapan bulur evvel uyku ile zucreti kalbin
Bin zahm ki miras-ı tabiisi bu cismin;
Olsaydı eğer mesele bu tarzda münhal
Kim can ü gönülden ona olmazdı şitâban?”
Elinizdeki kitap, Hamlet'in Türkçedeki ilk tam metin tercümesidir. Bu tercüme, Türk düşünce, kültür ve siyaset dünyasının önemli ismi, muhalif bir aydın olan ve telif eserleriyle olduğu kadar nitelikli tercümeleriyle de aydınlanmamızın öncü ismi Doktor Abdullah Cevdet tarafından yapılmış ve 15 Ekim 1902 tarihinde Viyana'da tamamlanmıştır.
Elinizdeki baskıyla Hamlet, çevirisi üzerinden 115 yıl, yayımı üzerinden 109 yıl geçtikten sonra yeniden Türk okuruyla buluşmaktadır.
“Varlık mı, ya yokluk mu?.. Budur mesele işte;
Dîv kaderin gadrine etmek mi tahammül,
Ya karşı gelip cûşuna seylâb-ı fenanın
Vermek mi bu tufân-ı belâyâya nihayet?
Bunlardan acep hangisi icâb-ı necâbet?
Bir hâlet-i diğer değil, ölmek uyumaktır;
Yapan bulur evvel uyku ile zucreti kalbin
Bin zahm ki miras-ı tabiisi bu cismin;
Olsaydı eğer mesele bu tarzda münhal
Kim can ü gönülden ona olmazdı şitâban?”
William Shakespeare'in ölümsüz eseri Hamlet, Türkçeye ilk defa 1881 yılında tercüme edilerek Hazine-i Evrak'ta yayımlanmıştı. Mehmet Nadir Bey tarafından yapılan bu tercüme, Hamlet'in tam metin tercümesi olmayıp birinci perde ile ikinci perdenin başlarından seçilmiş üç pasajlık bir tercümeydi. Eserin tam metin olarak tercümesinin önündeki en büyük engel, II. Abdülhamid istibdadı ve dönemin yasaklarıydı. Zira Hamlet'te Kral'ın öldürüldüğü sahnenin okura takdimi, söz konusu dönem için mümkün değildi.
Elinizdeki kitap, Hamlet'in Türkçedeki ilk tam metin tercümesidir. Bu tercüme, Türk düşünce, kültür ve siyaset dünyasının önemli ismi, muhalif bir aydın olan ve telif eserleriyle olduğu kadar nitelikli tercümeleriyle de aydınlanmamızın öncü ismi Doktor Abdullah Cevdet tarafından yapılmış ve 15 Ekim 1902 tarihinde Viyana'da tamamlanmıştır.
Elinizdeki baskıyla Hamlet, çevirisi üzerinden 115 yıl, yayımı üzerinden 109 yıl geçtikten sonra yeniden Türk okuruyla buluşmaktadır.
“Varlık mı, ya yokluk mu?.. Budur mesele işte;
Dîv kaderin gadrine etmek mi tahammül,
Ya karşı gelip cûşuna seylâb-ı fenanın
Vermek mi bu tufân-ı belâyâya nihayet?
Bunlardan acep hangisi icâb-ı necâbet?
Bir hâlet-i diğer değil, ölmek uyumaktır;
Yapan bulur evvel uyku ile zucreti kalbin
Bin zahm ki miras-ı tabiisi bu cismin;
Olsaydı eğer mesele bu tarzda münhal
Kim can ü gönülden ona olmazdı şitâban?”
Elinizdeki kitap, Hamlet'in Türkçedeki ilk tam metin tercümesidir. Bu tercüme, Türk düşünce, kültür ve siyaset dünyasının önemli ismi, muhalif bir aydın olan ve telif eserleriyle olduğu kadar nitelikli tercümeleriyle de aydınlanmamızın öncü ismi Doktor Abdullah Cevdet tarafından yapılmış ve 15 Ekim 1902 tarihinde Viyana'da tamamlanmıştır.
Elinizdeki baskıyla Hamlet, çevirisi üzerinden 115 yıl, yayımı üzerinden 109 yıl geçtikten sonra yeniden Türk okuruyla buluşmaktadır.
“Varlık mı, ya yokluk mu?.. Budur mesele işte;
Dîv kaderin gadrine etmek mi tahammül,
Ya karşı gelip cûşuna seylâb-ı fenanın
Vermek mi bu tufân-ı belâyâya nihayet?
Bunlardan acep hangisi icâb-ı necâbet?
Bir hâlet-i diğer değil, ölmek uyumaktır;
Yapan bulur evvel uyku ile zucreti kalbin
Bin zahm ki miras-ı tabiisi bu cismin;
Olsaydı eğer mesele bu tarzda münhal
Kim can ü gönülden ona olmazdı şitâban?”
Tüm kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 26,67 | 26,67 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.