Hegel'in Uluslararası İlişkiler Kuramı: Dünya Tini, Devlet ve Savaş

Hegel'in uluslararasi iliskiler kurami onun felsefesinin ayrilmaz bir parçasi olmasina ragmen gerektigi kadar incelenmememistir. Hegel Uluslararasi iliskilerle ilgili olarak çok tartismali tezler ileri sürer. Her seyden önce devleti neredeyse tanrisal ve ahlaki bir kurum olarak görür. Devletler arasinda anlasmazlik oldugunda, bu anlasmazligin gerekirse savasla çözülebilecegini söyler. Savasin halklarin etik yapisini korudugunu belirtir. Bu görüsler, savasi kolektif mantiksizligin bir sonucu olarak gören bizlere çok yadirgayici gelebilir. Fakat Hegel aslinda çok daha önemli bir gerçege parmak basmaktadir. Burjuva toplumunun bencil insaninin kendisinden baska seyler düsünmesini saglayacak bir çözüm aramaktadir. Iste savas, dünyevi seylerin ötesinde, insanin kendisini daha ahlaki amaçlar için feda etmesini saglayan bir olgudur; bu, etik arayisin bir simgesidir. Bizleri bencil çikarlarimizin ötesinde daha ahlaki amaçlara yöneltir. Dünya tininin tarihi, insanin bu etik mükemmellige ulasmasinin mücadelesidir ki bu gerçek özgürlüktür.