9786258010183
505085
https://www.maltepekitabevi.com/hindistan-kaplani-babur-sah
Hindistan Kaplanı Babür Şah
162.00
Babür Şah 1526 yılında Panipat'ta Türk tarihinin en mühim savaşlarından birini kazanarak Bâbür imparatorluğu'nu kurarken aynı zamanlarda; Osmanlı Devleti Kanuni Sultan Süleyman ile Mohaç Meydan Muharebesi'ni kazanarak düşmanlarını eziyordu. Türk asrı denen 16. asırda doğunun, batının, İran ve Turan'ın hâkimi Türklerdİ.
Baba tarafından Timur, anne tarafından Cengiz Han soyundan gelen bir adam hayal edin. Onun adı da, tabiatı da elbette kaplan gibi olacaktır. Ülkemizde çok tanınmayan Gazi Zahirüddindin Muhammed Bâbür şah, Türk tarihinin en bilge, savaşçı, maceracı hükümdarlarından birisidir.
Emir Timur'un, 5. Kuşaktan torunu olan Bâbür'e miras bıraktığı çok şey vardır. Yıllarca dedesi Timur'un tahtına oturmak için mücadele eden Bâbür Şah, Maveraünnehir'de bu hayali gerçekleşmeyince Hindistan'ı fethetmiş ve oranın tahtına oturarak yenilmez olmuştur.
hayatı mücadelelerle geçen Bâbür Şah, zaferler kadar yenilgileri de tatmış, ülkesinden sürgün edilmiş, hayatının uzun yıllarını kapsayacak şekilde anılarını kaleme almıştır. Bu sayede biz bir Türk hükümdarlarının psikolojisine, yaşamının detaylarına ve hayata bakış açısına ulaşabiliyoruz. Büyük bir savaşçı olan Bâbür Şah, sadece anılarını yazmakla kalmamış, şiirden, edebiyata, tasavvuftan, dine birçok alanda eserlerde vermiştir. Harp sanatındaki yeni gelişmeleri takip eden Bâbür Şah Hindistan'daki başarılarını Osmanlı tarzı Savaş taktiklerini, bazı Osmanlı subaylarını ve Rumi ateşli silahlarını ordusuna ustaca monte etmesine borçludur.
Türk İslam tarihinde âlim hükümdar tipi olarak Bâbür Şah'ın bir zirve olduğunu söyleyebiliriz. O ilim, harp, siyaset tüm sahalarda başarılı olmuştur. Bazı yapmak istediklerini ise yapamamıştır. Bir harf inkılâbı düşlemiş, atalar yurdunu ele geçirmek istemiş başaramamıştır. Dünya malına rağbet etmeyen derviş karakterli bir hükümdar olan Bâbür Şah “Şâhım, fakat dervişlerin bendesiyim (hizmetkâr)” demiştir.
Baş döndürücü bir hızla fergana'da başlayarak Agra'da sona eren bir mücadelenin odağı olan Bâbür Şah hayata dair ne varsa zirvelerde yaşamıştır.
Baba tarafından Timur, anne tarafından Cengiz Han soyundan gelen bir adam hayal edin. Onun adı da, tabiatı da elbette kaplan gibi olacaktır. Ülkemizde çok tanınmayan Gazi Zahirüddindin Muhammed Bâbür şah, Türk tarihinin en bilge, savaşçı, maceracı hükümdarlarından birisidir.
Emir Timur'un, 5. Kuşaktan torunu olan Bâbür'e miras bıraktığı çok şey vardır. Yıllarca dedesi Timur'un tahtına oturmak için mücadele eden Bâbür Şah, Maveraünnehir'de bu hayali gerçekleşmeyince Hindistan'ı fethetmiş ve oranın tahtına oturarak yenilmez olmuştur.
hayatı mücadelelerle geçen Bâbür Şah, zaferler kadar yenilgileri de tatmış, ülkesinden sürgün edilmiş, hayatının uzun yıllarını kapsayacak şekilde anılarını kaleme almıştır. Bu sayede biz bir Türk hükümdarlarının psikolojisine, yaşamının detaylarına ve hayata bakış açısına ulaşabiliyoruz. Büyük bir savaşçı olan Bâbür Şah, sadece anılarını yazmakla kalmamış, şiirden, edebiyata, tasavvuftan, dine birçok alanda eserlerde vermiştir. Harp sanatındaki yeni gelişmeleri takip eden Bâbür Şah Hindistan'daki başarılarını Osmanlı tarzı Savaş taktiklerini, bazı Osmanlı subaylarını ve Rumi ateşli silahlarını ordusuna ustaca monte etmesine borçludur.
Türk İslam tarihinde âlim hükümdar tipi olarak Bâbür Şah'ın bir zirve olduğunu söyleyebiliriz. O ilim, harp, siyaset tüm sahalarda başarılı olmuştur. Bazı yapmak istediklerini ise yapamamıştır. Bir harf inkılâbı düşlemiş, atalar yurdunu ele geçirmek istemiş başaramamıştır. Dünya malına rağbet etmeyen derviş karakterli bir hükümdar olan Bâbür Şah “Şâhım, fakat dervişlerin bendesiyim (hizmetkâr)” demiştir.
Baş döndürücü bir hızla fergana'da başlayarak Agra'da sona eren bir mücadelenin odağı olan Bâbür Şah hayata dair ne varsa zirvelerde yaşamıştır.
Babür Şah 1526 yılında Panipat'ta Türk tarihinin en mühim savaşlarından birini kazanarak Bâbür imparatorluğu'nu kurarken aynı zamanlarda; Osmanlı Devleti Kanuni Sultan Süleyman ile Mohaç Meydan Muharebesi'ni kazanarak düşmanlarını eziyordu. Türk asrı denen 16. asırda doğunun, batının, İran ve Turan'ın hâkimi Türklerdİ.
Baba tarafından Timur, anne tarafından Cengiz Han soyundan gelen bir adam hayal edin. Onun adı da, tabiatı da elbette kaplan gibi olacaktır. Ülkemizde çok tanınmayan Gazi Zahirüddindin Muhammed Bâbür şah, Türk tarihinin en bilge, savaşçı, maceracı hükümdarlarından birisidir.
Emir Timur'un, 5. Kuşaktan torunu olan Bâbür'e miras bıraktığı çok şey vardır. Yıllarca dedesi Timur'un tahtına oturmak için mücadele eden Bâbür Şah, Maveraünnehir'de bu hayali gerçekleşmeyince Hindistan'ı fethetmiş ve oranın tahtına oturarak yenilmez olmuştur.
hayatı mücadelelerle geçen Bâbür Şah, zaferler kadar yenilgileri de tatmış, ülkesinden sürgün edilmiş, hayatının uzun yıllarını kapsayacak şekilde anılarını kaleme almıştır. Bu sayede biz bir Türk hükümdarlarının psikolojisine, yaşamının detaylarına ve hayata bakış açısına ulaşabiliyoruz. Büyük bir savaşçı olan Bâbür Şah, sadece anılarını yazmakla kalmamış, şiirden, edebiyata, tasavvuftan, dine birçok alanda eserlerde vermiştir. Harp sanatındaki yeni gelişmeleri takip eden Bâbür Şah Hindistan'daki başarılarını Osmanlı tarzı Savaş taktiklerini, bazı Osmanlı subaylarını ve Rumi ateşli silahlarını ordusuna ustaca monte etmesine borçludur.
Türk İslam tarihinde âlim hükümdar tipi olarak Bâbür Şah'ın bir zirve olduğunu söyleyebiliriz. O ilim, harp, siyaset tüm sahalarda başarılı olmuştur. Bazı yapmak istediklerini ise yapamamıştır. Bir harf inkılâbı düşlemiş, atalar yurdunu ele geçirmek istemiş başaramamıştır. Dünya malına rağbet etmeyen derviş karakterli bir hükümdar olan Bâbür Şah “Şâhım, fakat dervişlerin bendesiyim (hizmetkâr)” demiştir.
Baş döndürücü bir hızla fergana'da başlayarak Agra'da sona eren bir mücadelenin odağı olan Bâbür Şah hayata dair ne varsa zirvelerde yaşamıştır.
Baba tarafından Timur, anne tarafından Cengiz Han soyundan gelen bir adam hayal edin. Onun adı da, tabiatı da elbette kaplan gibi olacaktır. Ülkemizde çok tanınmayan Gazi Zahirüddindin Muhammed Bâbür şah, Türk tarihinin en bilge, savaşçı, maceracı hükümdarlarından birisidir.
Emir Timur'un, 5. Kuşaktan torunu olan Bâbür'e miras bıraktığı çok şey vardır. Yıllarca dedesi Timur'un tahtına oturmak için mücadele eden Bâbür Şah, Maveraünnehir'de bu hayali gerçekleşmeyince Hindistan'ı fethetmiş ve oranın tahtına oturarak yenilmez olmuştur.
hayatı mücadelelerle geçen Bâbür Şah, zaferler kadar yenilgileri de tatmış, ülkesinden sürgün edilmiş, hayatının uzun yıllarını kapsayacak şekilde anılarını kaleme almıştır. Bu sayede biz bir Türk hükümdarlarının psikolojisine, yaşamının detaylarına ve hayata bakış açısına ulaşabiliyoruz. Büyük bir savaşçı olan Bâbür Şah, sadece anılarını yazmakla kalmamış, şiirden, edebiyata, tasavvuftan, dine birçok alanda eserlerde vermiştir. Harp sanatındaki yeni gelişmeleri takip eden Bâbür Şah Hindistan'daki başarılarını Osmanlı tarzı Savaş taktiklerini, bazı Osmanlı subaylarını ve Rumi ateşli silahlarını ordusuna ustaca monte etmesine borçludur.
Türk İslam tarihinde âlim hükümdar tipi olarak Bâbür Şah'ın bir zirve olduğunu söyleyebiliriz. O ilim, harp, siyaset tüm sahalarda başarılı olmuştur. Bazı yapmak istediklerini ise yapamamıştır. Bir harf inkılâbı düşlemiş, atalar yurdunu ele geçirmek istemiş başaramamıştır. Dünya malına rağbet etmeyen derviş karakterli bir hükümdar olan Bâbür Şah “Şâhım, fakat dervişlerin bendesiyim (hizmetkâr)” demiştir.
Baş döndürücü bir hızla fergana'da başlayarak Agra'da sona eren bir mücadelenin odağı olan Bâbür Şah hayata dair ne varsa zirvelerde yaşamıştır.
Tüm kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 162,00 | 162,00 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.