9786055482848
440281
https://www.maltepekitabevi.com/ilk-bes-asir-fikih-usulu-literaturunde-teklifi-hukum-terminolojisi
İlk Beş Asır Fıkıh Usulü Literatüründe Teklifi Hüküm Terminolojisi
184.50
Islam hukukunun temel kaynaklari olan Kur'an ve sünnet Müslümanlarin hayata, varlik ve bilgiye bakis açilarini sekillendiren aslî unsurlar oldugundan fikhî kavramlarin ortaya çikisinda da belirleyici bir role sahip olmustur. Ele aldigimiz konu baglaminda bu gerçekligi pekistiren bir gözlem yaptigimizdan çalismamizda, Kur'an-i Kerim'de ve Hz. Peygamber'in hadislerinde -fikih usulünde önemli bir yere sahip olan- teklîfî hüküm terminolojisine isik tutan örnekleri göstermeye öncelik verdik.
Kur'an ve hadislerde geçen ifadelerden hareketle talebin kesin ve baglayici olup olmamasi bakimindan fiiller arasinda ayirim yapma tasavvurunun ilk örneklerine sahabe ve tâbiûnun ifadelerinde rastlamaktayiz. Meselâ Hz. Ali vitir namazinin kilinmasinin talep edildigini ancak farz namaz kadar kesin ve baglayici bir tarzda istenmedigini belirtmistir. Ümmü Atiyye kadinlarin cenaze namazlarina katilmalarinin nehiy edildigini ama bu nehyin, haram gibi kesin ve baglayici olmadigini vurgulamistir. Ibn-i Abbas temettu‘ haccinin Allah tarafindan istendigini fakat Mekke ahalisinden baska insanlar için onu mübah kildigini söylemistir. Fakat sahabe ve tâbiûn döneminde hükümlerin usulcüler tarafindan yapilan taksimlerine rastlanmaz. Teklîfî hüküm terimlerinin degisik biçimlerde tasnifi ve bu çerçevede gelistirilen terminoloji âlimlerin basta Kur'an ve hadislerdeki ifadeler olmak üzere sahabe ve tâbiûn fakihlerinin kullandiklari kavramlar üzerinde yogunlasan çalismalari sonucunda ortaya çikmistir. Genis bir zamana yayilmis zihni çabalarin ürünü olan bu terminolojinin ortaya çikisi ve gelisim süreci ile ilgili degisik çalismalar bulunmakla birlikte, bu kapsamdaki terimlerin birçogunun olusumuna yön veren Kur'an, sünnet, sahabe ve tâbiin sözlerindeki ifade ve kullanimlardan baslayarak özellikle ilk bes asir fikih usulü eserlerinde gerek ana terimlerin gerekse bunlarin çevresinde olusan temel tartismalarin gelisim seyrini izlemeyi hedefleyen müstakil bir çalismaya rastlayamadik. Bu sebeple elinizdeki eseri fikih düsüncesinin ve fikih tarihinde terimlesme süreçlerinin gelisim seyrine isik tutma açisindan katki saglayacagini düsünerek kaleme aldik. Bu yönüyle eser hem bir usul hem de bir hukuk tarihi olma niteligi yaninda bir fikih kitabi olma özelligi de tasimaktadir.
Kur'an ve hadislerde geçen ifadelerden hareketle talebin kesin ve baglayici olup olmamasi bakimindan fiiller arasinda ayirim yapma tasavvurunun ilk örneklerine sahabe ve tâbiûnun ifadelerinde rastlamaktayiz. Meselâ Hz. Ali vitir namazinin kilinmasinin talep edildigini ancak farz namaz kadar kesin ve baglayici bir tarzda istenmedigini belirtmistir. Ümmü Atiyye kadinlarin cenaze namazlarina katilmalarinin nehiy edildigini ama bu nehyin, haram gibi kesin ve baglayici olmadigini vurgulamistir. Ibn-i Abbas temettu‘ haccinin Allah tarafindan istendigini fakat Mekke ahalisinden baska insanlar için onu mübah kildigini söylemistir. Fakat sahabe ve tâbiûn döneminde hükümlerin usulcüler tarafindan yapilan taksimlerine rastlanmaz. Teklîfî hüküm terimlerinin degisik biçimlerde tasnifi ve bu çerçevede gelistirilen terminoloji âlimlerin basta Kur'an ve hadislerdeki ifadeler olmak üzere sahabe ve tâbiûn fakihlerinin kullandiklari kavramlar üzerinde yogunlasan çalismalari sonucunda ortaya çikmistir. Genis bir zamana yayilmis zihni çabalarin ürünü olan bu terminolojinin ortaya çikisi ve gelisim süreci ile ilgili degisik çalismalar bulunmakla birlikte, bu kapsamdaki terimlerin birçogunun olusumuna yön veren Kur'an, sünnet, sahabe ve tâbiin sözlerindeki ifade ve kullanimlardan baslayarak özellikle ilk bes asir fikih usulü eserlerinde gerek ana terimlerin gerekse bunlarin çevresinde olusan temel tartismalarin gelisim seyrini izlemeyi hedefleyen müstakil bir çalismaya rastlayamadik. Bu sebeple elinizdeki eseri fikih düsüncesinin ve fikih tarihinde terimlesme süreçlerinin gelisim seyrine isik tutma açisindan katki saglayacagini düsünerek kaleme aldik. Bu yönüyle eser hem bir usul hem de bir hukuk tarihi olma niteligi yaninda bir fikih kitabi olma özelligi de tasimaktadir.
Islam hukukunun temel kaynaklari olan Kur'an ve sünnet Müslümanlarin hayata, varlik ve bilgiye bakis açilarini sekillendiren aslî unsurlar oldugundan fikhî kavramlarin ortaya çikisinda da belirleyici bir role sahip olmustur. Ele aldigimiz konu baglaminda bu gerçekligi pekistiren bir gözlem yaptigimizdan çalismamizda, Kur'an-i Kerim'de ve Hz. Peygamber'in hadislerinde -fikih usulünde önemli bir yere sahip olan- teklîfî hüküm terminolojisine isik tutan örnekleri göstermeye öncelik verdik.
Kur'an ve hadislerde geçen ifadelerden hareketle talebin kesin ve baglayici olup olmamasi bakimindan fiiller arasinda ayirim yapma tasavvurunun ilk örneklerine sahabe ve tâbiûnun ifadelerinde rastlamaktayiz. Meselâ Hz. Ali vitir namazinin kilinmasinin talep edildigini ancak farz namaz kadar kesin ve baglayici bir tarzda istenmedigini belirtmistir. Ümmü Atiyye kadinlarin cenaze namazlarina katilmalarinin nehiy edildigini ama bu nehyin, haram gibi kesin ve baglayici olmadigini vurgulamistir. Ibn-i Abbas temettu‘ haccinin Allah tarafindan istendigini fakat Mekke ahalisinden baska insanlar için onu mübah kildigini söylemistir. Fakat sahabe ve tâbiûn döneminde hükümlerin usulcüler tarafindan yapilan taksimlerine rastlanmaz. Teklîfî hüküm terimlerinin degisik biçimlerde tasnifi ve bu çerçevede gelistirilen terminoloji âlimlerin basta Kur'an ve hadislerdeki ifadeler olmak üzere sahabe ve tâbiûn fakihlerinin kullandiklari kavramlar üzerinde yogunlasan çalismalari sonucunda ortaya çikmistir. Genis bir zamana yayilmis zihni çabalarin ürünü olan bu terminolojinin ortaya çikisi ve gelisim süreci ile ilgili degisik çalismalar bulunmakla birlikte, bu kapsamdaki terimlerin birçogunun olusumuna yön veren Kur'an, sünnet, sahabe ve tâbiin sözlerindeki ifade ve kullanimlardan baslayarak özellikle ilk bes asir fikih usulü eserlerinde gerek ana terimlerin gerekse bunlarin çevresinde olusan temel tartismalarin gelisim seyrini izlemeyi hedefleyen müstakil bir çalismaya rastlayamadik. Bu sebeple elinizdeki eseri fikih düsüncesinin ve fikih tarihinde terimlesme süreçlerinin gelisim seyrine isik tutma açisindan katki saglayacagini düsünerek kaleme aldik. Bu yönüyle eser hem bir usul hem de bir hukuk tarihi olma niteligi yaninda bir fikih kitabi olma özelligi de tasimaktadir.
Kur'an ve hadislerde geçen ifadelerden hareketle talebin kesin ve baglayici olup olmamasi bakimindan fiiller arasinda ayirim yapma tasavvurunun ilk örneklerine sahabe ve tâbiûnun ifadelerinde rastlamaktayiz. Meselâ Hz. Ali vitir namazinin kilinmasinin talep edildigini ancak farz namaz kadar kesin ve baglayici bir tarzda istenmedigini belirtmistir. Ümmü Atiyye kadinlarin cenaze namazlarina katilmalarinin nehiy edildigini ama bu nehyin, haram gibi kesin ve baglayici olmadigini vurgulamistir. Ibn-i Abbas temettu‘ haccinin Allah tarafindan istendigini fakat Mekke ahalisinden baska insanlar için onu mübah kildigini söylemistir. Fakat sahabe ve tâbiûn döneminde hükümlerin usulcüler tarafindan yapilan taksimlerine rastlanmaz. Teklîfî hüküm terimlerinin degisik biçimlerde tasnifi ve bu çerçevede gelistirilen terminoloji âlimlerin basta Kur'an ve hadislerdeki ifadeler olmak üzere sahabe ve tâbiûn fakihlerinin kullandiklari kavramlar üzerinde yogunlasan çalismalari sonucunda ortaya çikmistir. Genis bir zamana yayilmis zihni çabalarin ürünü olan bu terminolojinin ortaya çikisi ve gelisim süreci ile ilgili degisik çalismalar bulunmakla birlikte, bu kapsamdaki terimlerin birçogunun olusumuna yön veren Kur'an, sünnet, sahabe ve tâbiin sözlerindeki ifade ve kullanimlardan baslayarak özellikle ilk bes asir fikih usulü eserlerinde gerek ana terimlerin gerekse bunlarin çevresinde olusan temel tartismalarin gelisim seyrini izlemeyi hedefleyen müstakil bir çalismaya rastlayamadik. Bu sebeple elinizdeki eseri fikih düsüncesinin ve fikih tarihinde terimlesme süreçlerinin gelisim seyrine isik tutma açisindan katki saglayacagini düsünerek kaleme aldik. Bu yönüyle eser hem bir usul hem de bir hukuk tarihi olma niteligi yaninda bir fikih kitabi olma özelligi de tasimaktadir.
Tüm kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 184,50 | 184,50 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.