İslam ve Klasik

Klasikler meselesinin yeniden gündeme getirilmesi siradan bir entelektüel tecessüs degil, varolus sancisi çeken bir toplulugun sifa arayisidir. Elbette insan zihni açik uçludur ve her seyin çaresi geçmiste degildir. Ancak, insan türünün insanca yasamaya iliskin geçmiste cevabini bulamadigi herhangi bir meselenin gelecekte cevabini bulabilecegi de süphelidir. Akil ile Gelenek bu yolda el ele vermek zorundadir. Hiçbir dogru, sadece bizim su anki akil yürütmemizin eseri olamaz. Hiçbir güzel, sadece su anki estetik anlayisimizdan çikarilamaz. Dogru ve Güzel, izi sürülebilen degerlerdir. Izi sürülebilen ve gelistirilebilir süreçler. Klasikler, bu sürecin solmayan çiçekleridir.