Kadıköyün Kitabı

Stok Kodu:
9786051551159
Sayfa Sayısı:
316
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2014-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
%10 indirimli
280,00
252,00
Taksitli fiyat: 1 x 252,00
9786051551159
383620
Kadıköyün Kitabı
Kadıköyün Kitabı
252.00
“Kaybolan Selamiçesme'de unutulmaz simalar vardi ki, bunlardan biri Sisman Yanko idi. Asil adi Yanko Ananyadis'ti. Tuhafiye isi ile ugrasirdi. Her türlü yünlü, pestamal, Amerikan bezi, ama ille de Selanik isi yünlü fanilalar satardi. Evinin bahçesinde o da üzümler yetistirir, Rumlarin pek çogu gibi, bunlari satmaz, sarap yapardi. 1930'da Yanko Yunanistan'in yolunu tuttu. Köskün yeni yasami, Tevfik Sabuncu Bey ailesine açiliyordu. Ne var ki, bu ailenin yasantisi Yanko'nunki kadar keyifle örülü olamadi. Tevfik Bey'in oglu Orhan girtlak tüberkülozundan dayanilmaz acilar çekiyordu ve hemen hemen hiçbir seyi yiyemiyordu. Evin tüm nesesi sönüktü. Hatta rivayet olunur ki, bir bayram günü bahçenin cadde tarafindaki avlusuna her vakitki mahzunluguyla oturmus ve “ah!” demisti, “kurbanda kavurmalar mis gibi kokar, hiç olmazsa bir iki lokma yiyebilseydim…” Orhan, ayni yil köskün bahçesine de, bu dünyaya da veda edecekti…”“Kiziltoprak'a giderken, Kadiköy Istanbul Anadolu Lisesi'nin bulundugu yere yakin, semtin bu cümbüslü, dünyevi havasiyla iç içe, bir dergâh yer alirdi: Mecidiye Dergâhi. Avlusu kirmizi tugladan bir yapiydi. Bahçe kapisinin iki tarafinda birer çesme vardi. Bahçede ulu agaçlar olmayip, erik, armut, ayva agaçlari gelisigüzel dagilmislardi. Bahçenin ilerisinde küçük bir de mezarlik mevcuttu. 1925'te tekkeler kanununca kapatildiktan sonra, Mecidiye Dergâhi iyice bakimsiz bir hal aldi. Önce mezarlik sökülüp yerine bir apartman dikildi. Bu apartmanin üçüncü katinda oturan Mecidiye Dergâhi'nin son seyhi Yusuf Fahri Baba (12.01.1891 – 12.12.1967), 1965 yili itibariyle dami çökmüs haldeki dergâhi seyreder ve “O da bizim gibi çöküyor” derdi. Bugün dergâhtan geriye hiçbir sey kalmadi…”
“Kaybolan Selamiçesme'de unutulmaz simalar vardi ki, bunlardan biri Sisman Yanko idi. Asil adi Yanko Ananyadis'ti. Tuhafiye isi ile ugrasirdi. Her türlü yünlü, pestamal, Amerikan bezi, ama ille de Selanik isi yünlü fanilalar satardi. Evinin bahçesinde o da üzümler yetistirir, Rumlarin pek çogu gibi, bunlari satmaz, sarap yapardi. 1930'da Yanko Yunanistan'in yolunu tuttu. Köskün yeni yasami, Tevfik Sabuncu Bey ailesine açiliyordu. Ne var ki, bu ailenin yasantisi Yanko'nunki kadar keyifle örülü olamadi. Tevfik Bey'in oglu Orhan girtlak tüberkülozundan dayanilmaz acilar çekiyordu ve hemen hemen hiçbir seyi yiyemiyordu. Evin tüm nesesi sönüktü. Hatta rivayet olunur ki, bir bayram günü bahçenin cadde tarafindaki avlusuna her vakitki mahzunluguyla oturmus ve “ah!” demisti, “kurbanda kavurmalar mis gibi kokar, hiç olmazsa bir iki lokma yiyebilseydim…” Orhan, ayni yil köskün bahçesine de, bu dünyaya da veda edecekti…”“Kiziltoprak'a giderken, Kadiköy Istanbul Anadolu Lisesi'nin bulundugu yere yakin, semtin bu cümbüslü, dünyevi havasiyla iç içe, bir dergâh yer alirdi: Mecidiye Dergâhi. Avlusu kirmizi tugladan bir yapiydi. Bahçe kapisinin iki tarafinda birer çesme vardi. Bahçede ulu agaçlar olmayip, erik, armut, ayva agaçlari gelisigüzel dagilmislardi. Bahçenin ilerisinde küçük bir de mezarlik mevcuttu. 1925'te tekkeler kanununca kapatildiktan sonra, Mecidiye Dergâhi iyice bakimsiz bir hal aldi. Önce mezarlik sökülüp yerine bir apartman dikildi. Bu apartmanin üçüncü katinda oturan Mecidiye Dergâhi'nin son seyhi Yusuf Fahri Baba (12.01.1891 – 12.12.1967), 1965 yili itibariyle dami çökmüs haldeki dergâhi seyreder ve “O da bizim gibi çöküyor” derdi. Bugün dergâhtan geriye hiçbir sey kalmadi…”
Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 252,00    252,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat