Kafdağı

Çagdas edebiyatimizin en özgün kalemlerinden biri olan Müge Iplikçi, son romani Kafdagi ile okuru, “teslimat programlari”nin karanlik dünyasina tasiyor. Teröre karsi savas fikriyle gerçeklestirilen bu insanlik disi uygulamanin hayatini yerinden oynattigi Zahide Sohni Mühür ile 1999 Gölcük Depremin'nde çocugunu ve esini kaybetmis olan Gazeteci Emel'in kesisen yazgilari çerçevesinde akan Kafdagi, büyük bir sürpriz sunuyor okura.Yetkin bir yazarin , dili basli basina bir kurgu araci olarak kullandigi Kafdagi, politik elestirinin ve durusun romanin siirini zedelemedigi ender örneklerden biri.Müge Iplikçi sizi Pakistan'dan Lübnan'a, Türkiye'ye, Avrupa ülkelerine ve ABD'ye uzanan bir Kafdagi'nin karanlik ötesine davet ediyor…“Çocuklari içeriyi saran bir dogalgaz sisiyle ölmekteydiler. Katilleriydi Zahide. Kendi içinde tasiyamayacagi bir yüktü bu. Onlarin Azrail melekleriydi, kapilarini tez elden cennete açan. Ama isin asli daglara sikistirilmis bir tas gibiydi o sira. Kendi çocuklarini ölümle yüzlestiren bir ana degil de daglarda unutulmus bir tas.”