9786058356719
465858
https://www.maltepekitabevi.com/kalem-ve-kagit
Kalem ve Kağıt
20.84
Bes çocuklu bir ailenin son çocugu olan Ortheil, diger dört oglunu Ikinci Dünya Savasi sirasinda kaybeden annesinin konusma yetisini kaybetmesi üzerine sessiz bir çocukluk geçirdi. Annesiyle babasi onun sessizlik içinde geçen yillardan sonra konusmayi ve yazmayi düzgün bir biçimde ögrenemeyeceginden korkuyorlardi. Sekiz yasindan itibaren yazma ve konusma dersleri alan Ortheil babasinin “yazi dersleri” dedigi ve herhangi bir ders kitabini ya da müfredati takip etmeyen oyunvari yaraticilik atölyesinde yillar boyunca hep sevkle çalisti. Zaman içinde kendisi ustaligi üstlendi, her gün kendi kendine yeni yazi alistirmalari verdi, kisa öyküler ve hikayeler buldu, siirler ve mini-dramlar yazdi ve ilk “roman”i üzerine çalismaya basladi. Çok geçmeden ilk çocuk metinleri dergi ve gazetelerde basildi. Hiç alisildik olmayan bir yazar dogmustu: “Yazi yazan çocuk”. Hanns-Josef Ortheil, Kalem ve Kagit'ta bu benzersiz tutkuyu anlatiyor. Eski yazi alistirmalarina ve bu alistirmalarin gerçeklestigi mekanlara tekrar bakip ailesinin verdigi egitimin sirlarini çözmeye çalisiyor. Bunun için babasinin daha ilk yazma çabalarindan itibaren olusturmaya basladigi arsive daliyor ve muhtemelen bu metin arsivi günümüzde yasayan yazarlara ait en büyügü olma özelligini tasiyor. Ortheil'in ilham veren dönüsümü sadece pesinden gittigi yazma tutkusunun öyküsü degil ayni zamanda sevk dolu bir meydan okuma.Ve yasadigim her seyin en nihayetinde yazmak için bir materyal oldugunu kavrayabiliyordum. Yazmak – akilda uydurulmus bir sey degildi demek ki, daha çok üzerinde adim adim çalisilacak hayata dair notlar almakti.Çizgilerin silinmesi söz konusu degil, çünkü babam silmeyi dogru bulmuyor: “Eger bir sey yanlis yapildiysa üstü çizilir ya da oldugu haliyle birakilip tekrar bastan baslanir. Ama silmek igrenç bir sey, silmek, her seyi iyice kirletip bulastirmak demek.Uzun çayirlarin içine sirtüstü uzanip gökyüzünden geçen kuslari dikkatlice izliyordum. Bir sahin? Bir atmaca? Bir dogan? Hiçbiri – yukarida uçanlar “kus”tu, baska hiçbir sey degil. “Kus”lari adlandirmaya, tanimlaya gerek yoktu, çünkü “kus”lar özgürdü. Kuslar bana kelimeler olmadan, hiçbir düzene ve talimata maruz kalmadan öylece uçarak nasil yasanabilecegini gösteriyordu.Hanns-Josef Ortheil
Bes çocuklu bir ailenin son çocugu olan Ortheil, diger dört oglunu Ikinci Dünya Savasi sirasinda kaybeden annesinin konusma yetisini kaybetmesi üzerine sessiz bir çocukluk geçirdi. Annesiyle babasi onun sessizlik içinde geçen yillardan sonra konusmayi ve yazmayi düzgün bir biçimde ögrenemeyeceginden korkuyorlardi. Sekiz yasindan itibaren yazma ve konusma dersleri alan Ortheil babasinin “yazi dersleri” dedigi ve herhangi bir ders kitabini ya da müfredati takip etmeyen oyunvari yaraticilik atölyesinde yillar boyunca hep sevkle çalisti. Zaman içinde kendisi ustaligi üstlendi, her gün kendi kendine yeni yazi alistirmalari verdi, kisa öyküler ve hikayeler buldu, siirler ve mini-dramlar yazdi ve ilk “roman”i üzerine çalismaya basladi. Çok geçmeden ilk çocuk metinleri dergi ve gazetelerde basildi. Hiç alisildik olmayan bir yazar dogmustu: “Yazi yazan çocuk”. Hanns-Josef Ortheil, Kalem ve Kagit'ta bu benzersiz tutkuyu anlatiyor. Eski yazi alistirmalarina ve bu alistirmalarin gerçeklestigi mekanlara tekrar bakip ailesinin verdigi egitimin sirlarini çözmeye çalisiyor. Bunun için babasinin daha ilk yazma çabalarindan itibaren olusturmaya basladigi arsive daliyor ve muhtemelen bu metin arsivi günümüzde yasayan yazarlara ait en büyügü olma özelligini tasiyor. Ortheil'in ilham veren dönüsümü sadece pesinden gittigi yazma tutkusunun öyküsü degil ayni zamanda sevk dolu bir meydan okuma.Ve yasadigim her seyin en nihayetinde yazmak için bir materyal oldugunu kavrayabiliyordum. Yazmak – akilda uydurulmus bir sey degildi demek ki, daha çok üzerinde adim adim çalisilacak hayata dair notlar almakti.Çizgilerin silinmesi söz konusu degil, çünkü babam silmeyi dogru bulmuyor: “Eger bir sey yanlis yapildiysa üstü çizilir ya da oldugu haliyle birakilip tekrar bastan baslanir. Ama silmek igrenç bir sey, silmek, her seyi iyice kirletip bulastirmak demek.Uzun çayirlarin içine sirtüstü uzanip gökyüzünden geçen kuslari dikkatlice izliyordum. Bir sahin? Bir atmaca? Bir dogan? Hiçbiri – yukarida uçanlar “kus”tu, baska hiçbir sey degil. “Kus”lari adlandirmaya, tanimlaya gerek yoktu, çünkü “kus”lar özgürdü. Kuslar bana kelimeler olmadan, hiçbir düzene ve talimata maruz kalmadan öylece uçarak nasil yasanabilecegini gösteriyordu.Hanns-Josef Ortheil
Tüm kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 20,84 | 20,84 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.