Karanlıkta Sabah Kuşları

Stok Kodu:
9786051416236
Sayfa Sayısı:
144
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2013-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Kategori:
%10 indirimli
9,26
8,33
9786051416236
382292
Karanlıkta Sabah Kuşları
Karanlıkta Sabah Kuşları
8.33
Yeni bîr gün doguyordu. Milyonlarca defa dogmasina ragmen hiç eskimeyen bir seydi sabah, her defasinda yeniydi, her defasinda taze, her defasinda kuslarla geliyor, her defasinda beliren aydinliktan yeni bir seyler ummamizi sagliyordu. Aydinlik çogaldikça artiyordu kus sesleri, kargalar yorgun sesleriyle bana çocuklugumu, hayallerimden hiç kaybolmayan çimen kokulu meyve bahçelerini hatirlatiyordu, daginik düsünce yumaginin içinde asklarla ilgili kederli bir iplik vardi, ucunun nereye bagli oldugunu sezemedigim bir iplik, bir de katillerin öldügünü düsünüyordum, bunu neden düsündügümü bilmeden. Yollar sessiz, binalar uykuluydu, kuslari görmüyordum, yalnizca sesleri geliyordu, bir iki fistik çamini, çiçeklenmis bir meyve agacini görüyordum; onlarin dallarina saklandilar herhalde diye düsündüm, gece biterken ötmeye basliyorlar, aydinlik yerlesince susuyorlardi. Parlak, tek bir notayla dümdüz gidiyordu sesleri, sonra bir gökkusagi gibi çesitli notalara ayrilarak çogaliyordu. Gün agarirken, yalnizken hep oldugu gibi, aski ve ölümü düsünüyordu insan. Berrak ve neseli bir fiskiye gibiydi kus sesleri. Asklarla yaralaniyorduk ve katiller de ölüyordu öldürmelerine ragmen. Dogan günden bekledigim bir seyler vardi ve bekledigim bir seyler oldugu sürece yaslanmayacagimi biliyordum, yaslanmak beklemekten vazgeçmekti, sabahin yeni bir sey olduguna inanmamakti yaslanmak.
Yeni bîr gün doguyordu. Milyonlarca defa dogmasina ragmen hiç eskimeyen bir seydi sabah, her defasinda yeniydi, her defasinda taze, her defasinda kuslarla geliyor, her defasinda beliren aydinliktan yeni bir seyler ummamizi sagliyordu. Aydinlik çogaldikça artiyordu kus sesleri, kargalar yorgun sesleriyle bana çocuklugumu, hayallerimden hiç kaybolmayan çimen kokulu meyve bahçelerini hatirlatiyordu, daginik düsünce yumaginin içinde asklarla ilgili kederli bir iplik vardi, ucunun nereye bagli oldugunu sezemedigim bir iplik, bir de katillerin öldügünü düsünüyordum, bunu neden düsündügümü bilmeden. Yollar sessiz, binalar uykuluydu, kuslari görmüyordum, yalnizca sesleri geliyordu, bir iki fistik çamini, çiçeklenmis bir meyve agacini görüyordum; onlarin dallarina saklandilar herhalde diye düsündüm, gece biterken ötmeye basliyorlar, aydinlik yerlesince susuyorlardi. Parlak, tek bir notayla dümdüz gidiyordu sesleri, sonra bir gökkusagi gibi çesitli notalara ayrilarak çogaliyordu. Gün agarirken, yalnizken hep oldugu gibi, aski ve ölümü düsünüyordu insan. Berrak ve neseli bir fiskiye gibiydi kus sesleri. Asklarla yaralaniyorduk ve katiller de ölüyordu öldürmelerine ragmen. Dogan günden bekledigim bir seyler vardi ve bekledigim bir seyler oldugu sürece yaslanmayacagimi biliyordum, yaslanmak beklemekten vazgeçmekti, sabahin yeni bir sey olduguna inanmamakti yaslanmak.
Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 8,33    8,33   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat