9789755338231
544747
https://www.maltepekitabevi.com/kendini-tuketen-hukukun-drami-bir-dogululasma-seruveni
Kendini Tüketen Hukukun Dramı Bir Doğululaşma Serüveni
216.00
Unutmayalim ki, Türkler Atatürk'ün dedigi gibi sürekli Bati'ya “yönelmislerdir.” Bir Balkan impara-torlugu olan Osmanli Devleti bu yönelimi güçlendirmis, Balkanlari “Anadolu”lastirmis, daha sonra da Balkanlardan Anadolu'ya göçler olmus, Anadolu “Balkan”lastirilmistir. Bütün bunlar, yogun kül-türel degisimlere yol açmistir. 1856'da resmen Avrupa Devleti niteligini kazanan Osmanli Imparator-lugu, bu evrede Bati uygarligini benimsemisse de bu uygarligin özümsendigi söylenemez. Eziklik karmasasina kapilmaksizin uygarlasma ve çagcillasma tasarisini yürütmek gerekiyordu. Bu basari-lamamistir. Atatürk bunu gerçeklestirmek için yola çikti. Bu konuda hukuk önemli bir araçti. Helen ve Hiristiyanlik kültür geleneginde gelisen Bati kimliginin temelinde ve toplumsal yasaminda Röne-sans, insancilik, bilimsellik, akilcilik, demokrasi, insan haklari, çok dil, çok din, çok gelenek gibi bir itici güce ve zenginlige yaslanan çogulculuk, yaratilan degerlerin adil ülesilmesi olgulari varsa, Türk kültürünün de ayni dogrultuda ilerlemesi, uygar toplumu yaratmanin vazgeçilemez kosuludur.Iste hukuk ve uygulamasi, bütün bu degerleri çigneyenleri hizaya getiren biricik kurumdur. Yeter ki, hukukun dayandigi felsefeyi dogru algilayalim ve dogru uygulayalim. Zira hukuk kültürü dogru ög-renilen bilgilerin dogru uygulanmasidir.Bu konuda birinci soru sudur: Acaba Bati kültürünün ürünü olan Bati hukukunun felsefesini dogru ögrenip özümsedik mi? Ikinci soru da “Bati hukukunu dogru uyguluyor muyuz?” sorusudur. Birinci soruya evet diyemiyorsak ikincisini sormaya elbette gerek yoktur. Vaktiyle “Auschwitz'ten sonra siir yazmak barbarcadir,” demisti Adorno. Acaba ikinci soruyu soramiyorsak yasanan hukuku israr-la uygulamak, Türk insani için nasil bir çabadir?Bunun üzerinde herkesin nesnel biçimde düsünmesi gerek.
Unutmayalim ki, Türkler Atatürk'ün dedigi gibi sürekli Bati'ya “yönelmislerdir.” Bir Balkan impara-torlugu olan Osmanli Devleti bu yönelimi güçlendirmis, Balkanlari “Anadolu”lastirmis, daha sonra da Balkanlardan Anadolu'ya göçler olmus, Anadolu “Balkan”lastirilmistir. Bütün bunlar, yogun kül-türel degisimlere yol açmistir. 1856'da resmen Avrupa Devleti niteligini kazanan Osmanli Imparator-lugu, bu evrede Bati uygarligini benimsemisse de bu uygarligin özümsendigi söylenemez. Eziklik karmasasina kapilmaksizin uygarlasma ve çagcillasma tasarisini yürütmek gerekiyordu. Bu basari-lamamistir. Atatürk bunu gerçeklestirmek için yola çikti. Bu konuda hukuk önemli bir araçti. Helen ve Hiristiyanlik kültür geleneginde gelisen Bati kimliginin temelinde ve toplumsal yasaminda Röne-sans, insancilik, bilimsellik, akilcilik, demokrasi, insan haklari, çok dil, çok din, çok gelenek gibi bir itici güce ve zenginlige yaslanan çogulculuk, yaratilan degerlerin adil ülesilmesi olgulari varsa, Türk kültürünün de ayni dogrultuda ilerlemesi, uygar toplumu yaratmanin vazgeçilemez kosuludur.Iste hukuk ve uygulamasi, bütün bu degerleri çigneyenleri hizaya getiren biricik kurumdur. Yeter ki, hukukun dayandigi felsefeyi dogru algilayalim ve dogru uygulayalim. Zira hukuk kültürü dogru ög-renilen bilgilerin dogru uygulanmasidir.Bu konuda birinci soru sudur: Acaba Bati kültürünün ürünü olan Bati hukukunun felsefesini dogru ögrenip özümsedik mi? Ikinci soru da “Bati hukukunu dogru uyguluyor muyuz?” sorusudur. Birinci soruya evet diyemiyorsak ikincisini sormaya elbette gerek yoktur. Vaktiyle “Auschwitz'ten sonra siir yazmak barbarcadir,” demisti Adorno. Acaba ikinci soruyu soramiyorsak yasanan hukuku israr-la uygulamak, Türk insani için nasil bir çabadir?Bunun üzerinde herkesin nesnel biçimde düsünmesi gerek.
Tüm kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 216,00 | 216,00 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.