9789944404204
561775
https://www.maltepekitabevi.com/melamet-risaleleri-bayrami-melamiligine-dair
Melamet Risaleleri Bayrami Melamiliği'ne Dair
126.00
Osmanli devleti sinirlari içine barindirdigi farli din, dil, irk, mezhep ve inançlarla dinî-sosyo-kültürel bir mozaigi yansitmaktadir. Bu mozaik içindeki bazi cereyanlar kisa ömürlü olurken, bazilari yasadigi toplumu derinden etkileyerek varligini yüzyillar boyu sürdürmeyi basarabilmistir. Tasavvufun tarikatlar seklinde örgütlenmeye basladigi XII. yüzyildan itibaren Naksibendiyye, Kübreviyye ve Mevleviyye olmak üzere büyük tarikatlari etkileyen Melâmet düsüncesi, özellikle XV. yy'da Haci Bayram-i Velî tarafinda kurulan Bayramiyye tarikati içinde yeniden ortaya çikmis ve bir müddet sonra Istanbul'un gündelik hayatinda yerine alarak Osmanli dönemi tasavvufunu derinden etkileyen en önemli ekollerden biri hâline gelmistir. Kisa zamanda önemli bir taraftar kitlesi kazanan Bayramî- Melâmîleri, kendilerine mahsus bir takim uygulama ve inançlar nedeniyle gerek ilmiye sinifi, gerek idarî sinif, gerekse sûfîler tarafindan elestirilmis, taraftarlari gibi aleyhtarlari da hemen olusuvermistir. Diger tarikatlardan farkli olarak tekke ve dergâhlarinin bulunmamasi, taç, hirka, zikir, âyin semâ, devrân gibi uygulamalara yer vermemeleri; tasavvufî hayatta önemli bir yeri olan nafile ibâdetlere yönelmemeleri; inançlari açisindan kutub inanci ve buna bagli olarak kutbun merkezî ve idârî bir konuma sahip olmasi; ehl-i beyt sevgisine yaptiklari vurgu dikkati çekmis; kendilerini itikadî ve fikhî hiçbir mezhebe bagli görmemeleri, ser‘î cezalari kendi aralarinda uygulamalari ve sathiye türünden söz söylemeleri gibi meselelerden dolayi devlet tarafindan üzerlerine gidilmis, zendeka ve ilhâd suçlamasiyla seyhleri ve dervisleri kovusturmaya ugramis, hapsedilmis, sürgüne gönderilmis, hatta idam edilmekten kurtulamamistir. Bu kitapta, XVI. yüzyildan itibaren gelenek ve görenekleri, prensipleri ve inançlari kitaplara aktarilmaya baslanan Bayramî Melâmîligi'ne dair yazilmis olan belli basli lehte veya aleyhteki risâleler konu edinilmistir. Sari Abdullah Efendi'nin Semerâtü'l-Fuâd, La‘lîzâde Abdülbâkî Efendi'nin Sergüzest, Müstakîmzâde'nin Risâle-i Melâmiyye-i Bayrâmiyye, Osman Hakîkî Bey'in Irsâdnâme, Sun‘ullâh Gaybî'nin Risâle-i Halvetiyye vü Bayrâmiyye, Mehmed Amîkî'nin Risâle-i Beyân-i Hamzaviyye bunlar arasinda sayilabilir.
Osmanli devleti sinirlari içine barindirdigi farli din, dil, irk, mezhep ve inançlarla dinî-sosyo-kültürel bir mozaigi yansitmaktadir. Bu mozaik içindeki bazi cereyanlar kisa ömürlü olurken, bazilari yasadigi toplumu derinden etkileyerek varligini yüzyillar boyu sürdürmeyi basarabilmistir. Tasavvufun tarikatlar seklinde örgütlenmeye basladigi XII. yüzyildan itibaren Naksibendiyye, Kübreviyye ve Mevleviyye olmak üzere büyük tarikatlari etkileyen Melâmet düsüncesi, özellikle XV. yy'da Haci Bayram-i Velî tarafinda kurulan Bayramiyye tarikati içinde yeniden ortaya çikmis ve bir müddet sonra Istanbul'un gündelik hayatinda yerine alarak Osmanli dönemi tasavvufunu derinden etkileyen en önemli ekollerden biri hâline gelmistir. Kisa zamanda önemli bir taraftar kitlesi kazanan Bayramî- Melâmîleri, kendilerine mahsus bir takim uygulama ve inançlar nedeniyle gerek ilmiye sinifi, gerek idarî sinif, gerekse sûfîler tarafindan elestirilmis, taraftarlari gibi aleyhtarlari da hemen olusuvermistir. Diger tarikatlardan farkli olarak tekke ve dergâhlarinin bulunmamasi, taç, hirka, zikir, âyin semâ, devrân gibi uygulamalara yer vermemeleri; tasavvufî hayatta önemli bir yeri olan nafile ibâdetlere yönelmemeleri; inançlari açisindan kutub inanci ve buna bagli olarak kutbun merkezî ve idârî bir konuma sahip olmasi; ehl-i beyt sevgisine yaptiklari vurgu dikkati çekmis; kendilerini itikadî ve fikhî hiçbir mezhebe bagli görmemeleri, ser‘î cezalari kendi aralarinda uygulamalari ve sathiye türünden söz söylemeleri gibi meselelerden dolayi devlet tarafindan üzerlerine gidilmis, zendeka ve ilhâd suçlamasiyla seyhleri ve dervisleri kovusturmaya ugramis, hapsedilmis, sürgüne gönderilmis, hatta idam edilmekten kurtulamamistir. Bu kitapta, XVI. yüzyildan itibaren gelenek ve görenekleri, prensipleri ve inançlari kitaplara aktarilmaya baslanan Bayramî Melâmîligi'ne dair yazilmis olan belli basli lehte veya aleyhteki risâleler konu edinilmistir. Sari Abdullah Efendi'nin Semerâtü'l-Fuâd, La‘lîzâde Abdülbâkî Efendi'nin Sergüzest, Müstakîmzâde'nin Risâle-i Melâmiyye-i Bayrâmiyye, Osman Hakîkî Bey'in Irsâdnâme, Sun‘ullâh Gaybî'nin Risâle-i Halvetiyye vü Bayrâmiyye, Mehmed Amîkî'nin Risâle-i Beyân-i Hamzaviyye bunlar arasinda sayilabilir.
Tüm kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 126,00 | 126,00 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.