9789753425513
533961
https://www.maltepekitabevi.com/metafor-olarak-mimari-dil-sayi-para
Metafor Olarak Mimari: Dil, Sayı, Para
147.60
Adindan da anlasilabilecegi gibi klasik disiplinlerden hiçbirine kolaylikla yerlestirilemeyecek bir kitap. Evet, bildiginiz mimari var kitapta, ama dilbilim, matematik ve iktisat da, hatta Platon'dan Kant'a, Marx'tan Wittgenstein'a zevkli bir felsefe turu da var.
Kitabin temel kavrami “mimari irade“. Bati'nin düsünce gelenegine uzak bir ülkeden, bu tür bir iradenin olmadigini söyledigi Japonya'dan bakan Karatani, Bati geleneginin temelinde, Platon'un “olus“ karsisinda “yapma“yi kararsizligi ve belirsizligi bertaraf edecek bir “yapi“ olusturma girisimini öne çikarisini görüyor. Bati felsefesinin tarihi boyunca mimari kökenli mecazlarin saplanti derecesinde tekrarlanisini, kaotik görülen bir “olus“ içinde düzeni ve yapiyi yeniden kurmaya yönelik “akildisi“ bir seçimin sonucu olarak görüyor. Bu bakimdan yapibozumculuga dahil edilebilir Karatani'nin çalismasi. Ne var ki o burada kalmaktansa, kendini Kant'in baslattigi ve Marx'la Wittgenstein'in da bambaska biçimlerde sürdürdügü elestiri gelenegi içine yerlestiriyor. Çünkü kurma ve insa etme iradesini bir yaniyla da olumluyor Karatani. Romantikler gibi “olus“u olumlayarak çikmaktan yana degil yapma'nin karsisina -zaten olusun da kaotik bir sey olmadigini, saptanabilir bir biçimi oldugunu ileri sürüyor.
Karatani'ye göre mimari yapma, kurma, insa etme hiçbir zaman bir idea olarak tasarimin gerçeklestirilmesinden ibaret degil, “yapanin kontrolünü asan bir yapis ya da olus olmasi anlaminda kusursuz bir olay.“ Son derece pratik, hayata, günümüz dünyasina yönelik bir saptamadir bu: Bizimle ayni ortak kurallari paylasmayan öteki ile, ötekilerle kurulabilecek muhtemel iliskilerden bagimsiz, tekbenci ya da saf bir tasarimin dolayisiyla yapinin ya da sistemin de mümkün olmadigini söylemektedir.
(Tanitim Yazisindan)
Kitabin temel kavrami “mimari irade“. Bati'nin düsünce gelenegine uzak bir ülkeden, bu tür bir iradenin olmadigini söyledigi Japonya'dan bakan Karatani, Bati geleneginin temelinde, Platon'un “olus“ karsisinda “yapma“yi kararsizligi ve belirsizligi bertaraf edecek bir “yapi“ olusturma girisimini öne çikarisini görüyor. Bati felsefesinin tarihi boyunca mimari kökenli mecazlarin saplanti derecesinde tekrarlanisini, kaotik görülen bir “olus“ içinde düzeni ve yapiyi yeniden kurmaya yönelik “akildisi“ bir seçimin sonucu olarak görüyor. Bu bakimdan yapibozumculuga dahil edilebilir Karatani'nin çalismasi. Ne var ki o burada kalmaktansa, kendini Kant'in baslattigi ve Marx'la Wittgenstein'in da bambaska biçimlerde sürdürdügü elestiri gelenegi içine yerlestiriyor. Çünkü kurma ve insa etme iradesini bir yaniyla da olumluyor Karatani. Romantikler gibi “olus“u olumlayarak çikmaktan yana degil yapma'nin karsisina -zaten olusun da kaotik bir sey olmadigini, saptanabilir bir biçimi oldugunu ileri sürüyor.
Karatani'ye göre mimari yapma, kurma, insa etme hiçbir zaman bir idea olarak tasarimin gerçeklestirilmesinden ibaret degil, “yapanin kontrolünü asan bir yapis ya da olus olmasi anlaminda kusursuz bir olay.“ Son derece pratik, hayata, günümüz dünyasina yönelik bir saptamadir bu: Bizimle ayni ortak kurallari paylasmayan öteki ile, ötekilerle kurulabilecek muhtemel iliskilerden bagimsiz, tekbenci ya da saf bir tasarimin dolayisiyla yapinin ya da sistemin de mümkün olmadigini söylemektedir.
(Tanitim Yazisindan)
Adindan da anlasilabilecegi gibi klasik disiplinlerden hiçbirine kolaylikla yerlestirilemeyecek bir kitap. Evet, bildiginiz mimari var kitapta, ama dilbilim, matematik ve iktisat da, hatta Platon'dan Kant'a, Marx'tan Wittgenstein'a zevkli bir felsefe turu da var.
Kitabin temel kavrami “mimari irade“. Bati'nin düsünce gelenegine uzak bir ülkeden, bu tür bir iradenin olmadigini söyledigi Japonya'dan bakan Karatani, Bati geleneginin temelinde, Platon'un “olus“ karsisinda “yapma“yi kararsizligi ve belirsizligi bertaraf edecek bir “yapi“ olusturma girisimini öne çikarisini görüyor. Bati felsefesinin tarihi boyunca mimari kökenli mecazlarin saplanti derecesinde tekrarlanisini, kaotik görülen bir “olus“ içinde düzeni ve yapiyi yeniden kurmaya yönelik “akildisi“ bir seçimin sonucu olarak görüyor. Bu bakimdan yapibozumculuga dahil edilebilir Karatani'nin çalismasi. Ne var ki o burada kalmaktansa, kendini Kant'in baslattigi ve Marx'la Wittgenstein'in da bambaska biçimlerde sürdürdügü elestiri gelenegi içine yerlestiriyor. Çünkü kurma ve insa etme iradesini bir yaniyla da olumluyor Karatani. Romantikler gibi “olus“u olumlayarak çikmaktan yana degil yapma'nin karsisina -zaten olusun da kaotik bir sey olmadigini, saptanabilir bir biçimi oldugunu ileri sürüyor.
Karatani'ye göre mimari yapma, kurma, insa etme hiçbir zaman bir idea olarak tasarimin gerçeklestirilmesinden ibaret degil, “yapanin kontrolünü asan bir yapis ya da olus olmasi anlaminda kusursuz bir olay.“ Son derece pratik, hayata, günümüz dünyasina yönelik bir saptamadir bu: Bizimle ayni ortak kurallari paylasmayan öteki ile, ötekilerle kurulabilecek muhtemel iliskilerden bagimsiz, tekbenci ya da saf bir tasarimin dolayisiyla yapinin ya da sistemin de mümkün olmadigini söylemektedir.
(Tanitim Yazisindan)
Kitabin temel kavrami “mimari irade“. Bati'nin düsünce gelenegine uzak bir ülkeden, bu tür bir iradenin olmadigini söyledigi Japonya'dan bakan Karatani, Bati geleneginin temelinde, Platon'un “olus“ karsisinda “yapma“yi kararsizligi ve belirsizligi bertaraf edecek bir “yapi“ olusturma girisimini öne çikarisini görüyor. Bati felsefesinin tarihi boyunca mimari kökenli mecazlarin saplanti derecesinde tekrarlanisini, kaotik görülen bir “olus“ içinde düzeni ve yapiyi yeniden kurmaya yönelik “akildisi“ bir seçimin sonucu olarak görüyor. Bu bakimdan yapibozumculuga dahil edilebilir Karatani'nin çalismasi. Ne var ki o burada kalmaktansa, kendini Kant'in baslattigi ve Marx'la Wittgenstein'in da bambaska biçimlerde sürdürdügü elestiri gelenegi içine yerlestiriyor. Çünkü kurma ve insa etme iradesini bir yaniyla da olumluyor Karatani. Romantikler gibi “olus“u olumlayarak çikmaktan yana degil yapma'nin karsisina -zaten olusun da kaotik bir sey olmadigini, saptanabilir bir biçimi oldugunu ileri sürüyor.
Karatani'ye göre mimari yapma, kurma, insa etme hiçbir zaman bir idea olarak tasarimin gerçeklestirilmesinden ibaret degil, “yapanin kontrolünü asan bir yapis ya da olus olmasi anlaminda kusursuz bir olay.“ Son derece pratik, hayata, günümüz dünyasina yönelik bir saptamadir bu: Bizimle ayni ortak kurallari paylasmayan öteki ile, ötekilerle kurulabilecek muhtemel iliskilerden bagimsiz, tekbenci ya da saf bir tasarimin dolayisiyla yapinin ya da sistemin de mümkün olmadigini söylemektedir.
(Tanitim Yazisindan)
Tüm kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 147,60 | 147,60 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.