Mizanü'l - Hakk Fi İhtiyari'l-Ehakk (Ciltli)

Stok Kodu:
9789759971243
Sayfa Sayısı:
342
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2008-01
Çeviren:
Orhan Şaik Gökyay Prof. Dr. Süleyman Uludağ
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
%10 indirimli
75,00
67,50
9789759971243
558594
Mizanü'l - Hakk Fi İhtiyari'l-Ehakk (Ciltli)
Mizanü'l - Hakk Fi İhtiyari'l-Ehakk (Ciltli)
67.50
XVII. yüzyilin yetistirdigi en büyük Osmanli bilginlerinden biri olan Kâtip Çelebi tüm eserlerinde akla ve müspet ilimlere yer vermistir. Çaginin bagnazligindan siyrilarak, baskalarinin halki birbirine düsürecek bir kavga haline getirdigi konular hakkinda dogru yolu gösteren odur. Dogruyu bulmaya ve göstermeye çalisirken kalemine hâkim olan güç tarafsizligindan gelir. Hükümlerinde kullandigi terazinin kefesine hislerini, arkadasliklarini koymaktan uzak durmus, söyleyeceklerini açikça söylemistir. Onu ilgilendiren kisiler degil fikirlerdir.Kâtip Çelebi zamaninda din adamlari iki gruba ayrilarak hiçbir dinsel, bilimsel ve pratik degeri bulunmayan bazi konulari tartisiyor, birbirlerine acimasizca hücum ediyor, hatta cahil halki da yanlarina çekerek fitne çikariyor, buna da "din ve ilim" diyorlardi. Iki gruptan birinin basinda Halvetiye tarikatina mensup Sivasî Efendi, öbürünün basindaysa Birgivî'nin talebelerinden ders almis olan Kadizâde bulunuyordu. Kavga bir medrese-tekke, müderris-seyh, molla-dervis bogusmasi halini almisti. Mîzânü'l-Hakk iste bu ortamda yazilmistir. Müspet ilimlerin gerekliligine dair bir girisle baslayan eser yirmi bir konuyu ele almaktadir...Kabalci Yayinevi bu küçük, ama önemli eserin Orhan Saik Gökyay ve Süleyman Uludag tarafindan yapilan iki ayri çevirisini ve Osmanlicasini okurlara ve arastirmacilara bir arada sunuyor.
XVII. yüzyilin yetistirdigi en büyük Osmanli bilginlerinden biri olan Kâtip Çelebi tüm eserlerinde akla ve müspet ilimlere yer vermistir. Çaginin bagnazligindan siyrilarak, baskalarinin halki birbirine düsürecek bir kavga haline getirdigi konular hakkinda dogru yolu gösteren odur. Dogruyu bulmaya ve göstermeye çalisirken kalemine hâkim olan güç tarafsizligindan gelir. Hükümlerinde kullandigi terazinin kefesine hislerini, arkadasliklarini koymaktan uzak durmus, söyleyeceklerini açikça söylemistir. Onu ilgilendiren kisiler degil fikirlerdir.Kâtip Çelebi zamaninda din adamlari iki gruba ayrilarak hiçbir dinsel, bilimsel ve pratik degeri bulunmayan bazi konulari tartisiyor, birbirlerine acimasizca hücum ediyor, hatta cahil halki da yanlarina çekerek fitne çikariyor, buna da "din ve ilim" diyorlardi. Iki gruptan birinin basinda Halvetiye tarikatina mensup Sivasî Efendi, öbürünün basindaysa Birgivî'nin talebelerinden ders almis olan Kadizâde bulunuyordu. Kavga bir medrese-tekke, müderris-seyh, molla-dervis bogusmasi halini almisti. Mîzânü'l-Hakk iste bu ortamda yazilmistir. Müspet ilimlerin gerekliligine dair bir girisle baslayan eser yirmi bir konuyu ele almaktadir...Kabalci Yayinevi bu küçük, ama önemli eserin Orhan Saik Gökyay ve Süleyman Uludag tarafindan yapilan iki ayri çevirisini ve Osmanlicasini okurlara ve arastirmacilara bir arada sunuyor.
Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 67,50    67,50   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat