Muhsin Yazıcıoğlu Suikasti

Stok Kodu:
9786055027247
Sayfa Sayısı:
224
Basım Tarihi:
2014-01
%10 indirimli
70,00
63,00
9786055027247
433309
Muhsin Yazıcıoğlu Suikasti
Muhsin Yazıcıoğlu Suikasti
63.00

"Siyasî suikast, ya bir sahsa ya bir makama ya da bir projeye kast edilerek düzenlenir. Mesela ABD Baskani John F. Kennedy, sahsa yönelik bir suikasta ugramis ve onun yerine farkli bir isim baskanlik koltuguna oturmustur. Burada ele geçirmek istediginiz makam için size engel olan, o makami sizin menfaatiniz için kullanmayan bir adam vardi, ortadan kaldirdiniz. Muhsin Yazicioglu, sahsina veya makamina yönelik bir suikast degil; bir ekiple birlikte içinde yer aldigi 'projeye' kast edilen suikasta ugramistir. Kimse, Muhsin Yazicioglu'nu öldürmek isteyenlerin, Büyük Birlik Partisi Genel Baskanlik makamini ele geçirmek istedigini iddia edemez veya onlarin siyasî çikarlarina Yazicioglu'nun tek basina engel oldugunu söyleyemez. Bu suikast, devlet-i ebed müddet fikrine bagli bir ekibe ve o ekibin projesine kast eden çok daha derin, çok daha karmasik bir okuma gerektiriyor. Iste simdi biz bu projeyi detaylandiralim..." "Muhsin Yazicioglu suikasti, 1 Mart Tezkeresi sonrasi Türkiye siyasetini dogru okumadan anlasilamaz. Biz, devlet olarak dogal sinirlarimizi 1912 yilindaki haritamizi göstererek ifade ediyorsak Musul, Kerkük konusunda elbette bazi iddialarimiz var demektir. Muhsin Baskan, Türkiye'yi Türkiye Cumhuriyeti diye degil, Gök-Türk, Selçuklu, Osmanli gibi bir Devlet-i Aliyye felsefesiyle tanimlayan biriydi. 1 Mart Tezkeresi'nin öncesinde devlet kurumlarimizda ortaya çikan bu millî refleks, Türk ordusunun olasi bir Irak Federasyonu ihtimalinde sinirin ötesine geçmesinin gerektigini savunuyor ve buna hazirlik yapiyordu. Nitekim, tezkereden hemen sonra çuval hadisesi, Türk askerine 'Seni Irak'ta istemiyoruz' mesaji veriyordu. Biz bu mesaji kabul etmedik ve iste bu yüzden, Daglica Baskini, Aktütün Saldirisi gibi adeta bir savas haliyle muhatap kilindik. 1993'te 33 Er'in öldürülmesi hadisesi ne ise Daglica ve Aktütün de ayni projeye karsi atilmis adimlardi. Zaten, 1993'te Turgut Özal'i, Esref Bitlis'i, Adnan Kahveci'yi bu proje sebebiyle kaybettik. Su asla unutulmasin: devlet, intikamini alabildigi sürece devlettir ve Türk devleti de elbet bir gün Baskan'in intikamini alacaktir." -Muhsin Yazicioglu vefatindan önce 33 askerimizin öldürülmesi olayiyla ilgili hangi çalismalari ve görüsmeleri yapti? Bu olayi arastirarak nasil bir yere varmak istiyordu? -Daglica Baskini'ni ilk haber alan ve Cumhurbaskani'na telefon ederek haber veren Yazicioglu, bu baskindan sonra askerlerle hangi konulari tartisti?-Daglica Baskini'nin bilinmeyenleri ve istihbarat raporlari... -Devlet Denetleme Kurulu raporunda ortaya çikan skandallar ve süpheler... Orhun Ertugrul Bozok, belgelere ve istihbarat raporlarina göre son on yilin bilinmeyenlerini yazdi; Selman Kayabasi analiz etti.(Tanitim Bülteninden)

"Siyasî suikast, ya bir sahsa ya bir makama ya da bir projeye kast edilerek düzenlenir. Mesela ABD Baskani John F. Kennedy, sahsa yönelik bir suikasta ugramis ve onun yerine farkli bir isim baskanlik koltuguna oturmustur. Burada ele geçirmek istediginiz makam için size engel olan, o makami sizin menfaatiniz için kullanmayan bir adam vardi, ortadan kaldirdiniz. Muhsin Yazicioglu, sahsina veya makamina yönelik bir suikast degil; bir ekiple birlikte içinde yer aldigi 'projeye' kast edilen suikasta ugramistir. Kimse, Muhsin Yazicioglu'nu öldürmek isteyenlerin, Büyük Birlik Partisi Genel Baskanlik makamini ele geçirmek istedigini iddia edemez veya onlarin siyasî çikarlarina Yazicioglu'nun tek basina engel oldugunu söyleyemez. Bu suikast, devlet-i ebed müddet fikrine bagli bir ekibe ve o ekibin projesine kast eden çok daha derin, çok daha karmasik bir okuma gerektiriyor. Iste simdi biz bu projeyi detaylandiralim..." "Muhsin Yazicioglu suikasti, 1 Mart Tezkeresi sonrasi Türkiye siyasetini dogru okumadan anlasilamaz. Biz, devlet olarak dogal sinirlarimizi 1912 yilindaki haritamizi göstererek ifade ediyorsak Musul, Kerkük konusunda elbette bazi iddialarimiz var demektir. Muhsin Baskan, Türkiye'yi Türkiye Cumhuriyeti diye degil, Gök-Türk, Selçuklu, Osmanli gibi bir Devlet-i Aliyye felsefesiyle tanimlayan biriydi. 1 Mart Tezkeresi'nin öncesinde devlet kurumlarimizda ortaya çikan bu millî refleks, Türk ordusunun olasi bir Irak Federasyonu ihtimalinde sinirin ötesine geçmesinin gerektigini savunuyor ve buna hazirlik yapiyordu. Nitekim, tezkereden hemen sonra çuval hadisesi, Türk askerine 'Seni Irak'ta istemiyoruz' mesaji veriyordu. Biz bu mesaji kabul etmedik ve iste bu yüzden, Daglica Baskini, Aktütün Saldirisi gibi adeta bir savas haliyle muhatap kilindik. 1993'te 33 Er'in öldürülmesi hadisesi ne ise Daglica ve Aktütün de ayni projeye karsi atilmis adimlardi. Zaten, 1993'te Turgut Özal'i, Esref Bitlis'i, Adnan Kahveci'yi bu proje sebebiyle kaybettik. Su asla unutulmasin: devlet, intikamini alabildigi sürece devlettir ve Türk devleti de elbet bir gün Baskan'in intikamini alacaktir." -Muhsin Yazicioglu vefatindan önce 33 askerimizin öldürülmesi olayiyla ilgili hangi çalismalari ve görüsmeleri yapti? Bu olayi arastirarak nasil bir yere varmak istiyordu? -Daglica Baskini'ni ilk haber alan ve Cumhurbaskani'na telefon ederek haber veren Yazicioglu, bu baskindan sonra askerlerle hangi konulari tartisti?-Daglica Baskini'nin bilinmeyenleri ve istihbarat raporlari... -Devlet Denetleme Kurulu raporunda ortaya çikan skandallar ve süpheler... Orhun Ertugrul Bozok, belgelere ve istihbarat raporlarina göre son on yilin bilinmeyenlerini yazdi; Selman Kayabasi analiz etti.(Tanitim Bülteninden)
Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 63,00    63,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat