9786055143633
435139
https://www.maltepekitabevi.com/osmanlida-hukuk-skandallari
Osmanlı'da Hukuk Skandalları
13.50
Molla Lütfî, Fatih'in kütüphane müdürlügüne kadar yükselebilmis âlim bir kisiydi. Zindiklikla suçlaninca seriat hükümlerine göre yargilandi.Allah (c.c.)'in elçisi, insanlarin en mümtazi, mucizeler sahibi Hz. Muhammed (s.a.v.) bile; “Ben kalplere bakmakla emr olunmadim,” diyerek, imanin gerçekligini insanlarin degil ancak Allah (c.c)'nin bilip ve yine geregini ancak onun takdir edebilecegini söylemisti. Ama buna ragmen mahkeme, birtakim kindar ulemanin yetersiz ve taraf tutan fetvalari ile vicdansiz sahitlerin yalanlarina dayanmakta duraksamadi. Sirf bu dava için, suç tarihinden sonra çikartilan özel fermanlar geçerli sayildi. Yargilama sirasinda yüzlerce kez kelime-i sehadet getirerek Müslümanligini kanitlamaya çalisan sanigin zindikligina hükmetti.Bu, Osmanli hukuk tarihinde görülmemis bir skandaldi.Bes yüz yil sonra yasanan Mithat Pasa Davasi ise; hirs, kin, çikar düskünlügü ve hükmetme çilginliklarinin vicdanlari karartmaktaki etkilerinin yine hiç degismedigini gösteriyordu.Bu kez de, “I. Mesrutiyet” ve “Kanun-u Esasi'nin” önde gelen hazirlayicisi Sadrazam Mithat Pasa, Sultan Abdülaziz'i öldürtmekle suçlanmisti.Gerçekte, Pasa'nin bu suçu isledigine iliskin hiçbir delil yoktu. Ne var ki; iskenceyle elde edilen itiraflar, sanigin can düsmanlari ya da Padisah'in köleleri arasindan seçilerek görevlendirilen yalanci sahitlerle kolayca mahkumiyet karari elde edilmisti. Öyle ki, kendisinden bu kararin onanmasi istenilen Fetva Emini Aksehirli Rahmetullah efendi, müstebit padisahin bütün telkinlerine karsin hükmün seriata uygunlugu hususunda mütalaa bildirmeyi kabul etmedi.Ne var ki, ilginç davayi izleyen tarihi olgular, bu ikinci skandalin koca bir imparatorlugun çöküsünün ilk isaretleri oldugu kadar yikilis sebeplerini de göstermis oldugunu ortaya koyuyor gibiydi.
Molla Lütfî, Fatih'in kütüphane müdürlügüne kadar yükselebilmis âlim bir kisiydi. Zindiklikla suçlaninca seriat hükümlerine göre yargilandi.Allah (c.c.)'in elçisi, insanlarin en mümtazi, mucizeler sahibi Hz. Muhammed (s.a.v.) bile; “Ben kalplere bakmakla emr olunmadim,” diyerek, imanin gerçekligini insanlarin degil ancak Allah (c.c)'nin bilip ve yine geregini ancak onun takdir edebilecegini söylemisti. Ama buna ragmen mahkeme, birtakim kindar ulemanin yetersiz ve taraf tutan fetvalari ile vicdansiz sahitlerin yalanlarina dayanmakta duraksamadi. Sirf bu dava için, suç tarihinden sonra çikartilan özel fermanlar geçerli sayildi. Yargilama sirasinda yüzlerce kez kelime-i sehadet getirerek Müslümanligini kanitlamaya çalisan sanigin zindikligina hükmetti.Bu, Osmanli hukuk tarihinde görülmemis bir skandaldi.Bes yüz yil sonra yasanan Mithat Pasa Davasi ise; hirs, kin, çikar düskünlügü ve hükmetme çilginliklarinin vicdanlari karartmaktaki etkilerinin yine hiç degismedigini gösteriyordu.Bu kez de, “I. Mesrutiyet” ve “Kanun-u Esasi'nin” önde gelen hazirlayicisi Sadrazam Mithat Pasa, Sultan Abdülaziz'i öldürtmekle suçlanmisti.Gerçekte, Pasa'nin bu suçu isledigine iliskin hiçbir delil yoktu. Ne var ki; iskenceyle elde edilen itiraflar, sanigin can düsmanlari ya da Padisah'in köleleri arasindan seçilerek görevlendirilen yalanci sahitlerle kolayca mahkumiyet karari elde edilmisti. Öyle ki, kendisinden bu kararin onanmasi istenilen Fetva Emini Aksehirli Rahmetullah efendi, müstebit padisahin bütün telkinlerine karsin hükmün seriata uygunlugu hususunda mütalaa bildirmeyi kabul etmedi.Ne var ki, ilginç davayi izleyen tarihi olgular, bu ikinci skandalin koca bir imparatorlugun çöküsünün ilk isaretleri oldugu kadar yikilis sebeplerini de göstermis oldugunu ortaya koyuyor gibiydi.
Tüm kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 13,50 | 13,50 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.