Postane

Yine aksamdan kalmaydim ve sicak dayanilir gibi degildi -kirk derecelik bir hafta. Her gece içmeye devam ediyor, sabahlari Tas ve her seyin olanaksizligiyla yüzlesmek zorunda kaliyordum. Çocuklarin kimileri Afrika günes kasklari ve gözlükleri giyiyorlardi; ama ben, hep ayniydim, yagmur ya da günes- yirtik pirtik giysiler, çivileri ayaklarima batan eski ayakkabilar. Mukavva parçalari koyuyordum ayakkabilarimin tabanlarina. Bir süre için is görüyorlardi, ama çok geçmeden çiviler topuklarima batmaya basliyorlardi yine. Viski ve bira terliyordum, koltuk altlarimdan, ve sirtimda bir torbayla dolaniyordum çarmih misali; torbadan dergiler çikariyor, binlerce mektup dagitiyordum günesin altinda kavrulup sendeleyerek.