Psiko-Sosyal Açıdan Medeniyetler ve Mesajları

Stok Kodu:
9789755483702
Sayfa Sayısı:
246
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2015-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
%10 indirimli
260,00
234,00
9789755483702
545628
Psiko-Sosyal Açıdan Medeniyetler ve Mesajları
Psiko-Sosyal Açıdan Medeniyetler ve Mesajları
234.00
Bir medeniyet baska hiçbir medeniyete benzemeyi istemez ve düsünmez. O taktirde kendisi olmaktan çikacaktir. Baskalari gibi de olamayacaktir. Sayet böylesine bir dikkat ve hassasiyet göstermeyecek olursa ve bilakis baska medeniyetlere benzeme gayreti içine düserse bu takdirde medeniyetler camiasinda layik oldugu saygin yerini bulamayacaktir. Sahicisi varken kimse taklidine itibar etmeyecektir. Taklid ettigi medeniyet veya medeniyetlerin arkalarinda ikinci üçüncü siralarda kalacaktir. Asirlar boyu devam edegelen bu süreç içinde insanlar ilk ön siraya geçmek hususunda ümitsizlesecek, yilginlasacak ve kurtulunmasi mümkün olmayan bir teslimiyet içine gireceklerdir. Dolayisiyla “yaratici güçlerini” ve “atilim kabiliyetlerini” kaybedecekler ve eriyip yok olup gideceklerdir.
Gayet tabii medeniyetler uzun süren “sosyal hayatlari” içinde ihtiyaç duyduklari müesseseleri baska medeniyetlerden alacaklardir. Ancak bunlari gelisigüzel ve olduklari gibi almayacaklardir. Çünkü alis tarzlari ve aldiklari müesseseler onlarin geleceklerini belirleyecektir. Bu bakimdan medeniyetlerin bu müesseseleri yabanci medeniyetlerden alirlarken takip edecekleri tek yol, bu müesseleri iki kademeli bir seyir halinde ele almak olmalidir.
Bu cümleden olarak bu medeniyetler, ilk önce ihtiyaçlarini “kendi hayati ölçülerini” temel alarak belirleyeceklerdir. Müteakiben bu ihtiyaçlarini tahlil ederek, üzerinde durup düsünerek ve mukayeseler yaparak önem siralarina göre tasnif edeceklerdir. Ihtiyaçlarindan en fazla ihtiyaç duyduklarini alacaklardir.
Ikinci merhalede medeniyetler yabanci medeniyetlerden kendilerine göre bazi “sosyal müesseleri” alacaklari zaman ilk önce bu sosyal müesseleri en alt birimlerine kadar parçalarina ayiracaklar, daha sonra bu bölümler üzerinde ayri ayri durup düsünerek, yorumlayarak ve konu hakkinda en ince teferruatina varincaya kadar saglam fikirler gelistirdikten sonra artik ayirdiklari parçalari kendi zevklerine, dehalarina inanç ve degerlerine göre yeniden birlestirip sekillendirerek bünyelerine kabul edeceklerdir. Bu noktadan sonra artik bu sosyal müessese baska hiçbir medeniyete degil sadece o medeniyete ait olacaktir.
Mozart Viyana muhasarasinda surlar arkasinda “mehter müzigi”ni dinledikten sonra evine gidip “Türk Marsi” adiyla bir eser bestelemistir. Bu eserin isminden baska Türk musikisi ile hiçbir alakasi yoktur. Bu notalar yigininin en alt kademelerine inilebilirse belki orada Türk müzigine ait bazi nagmeler bulunabilir. Velhasil bir medeniyet kendini bütün bütüne disariya kaparsa o medeniyet kendi içine dönecek, tekrara düsecek ve kendini yenileyemeyecektir. Bunun aksine sayet kendini bütün bütüne dis dünyaya açacak olursa bu defa dis müdahalelerle kendisi olmaktan çikacaktir. Her iki halde de degisen fazla bir sey olmayacaktir. Belki bir zaman önce ve belki bir zaman sonra içinden çürüyecek ya da dis müdahalelerle her ikisi de yikilip yok olup gideceklerdir.
Hasili, medeniyetler varliklarini koruyup sürdürmeleri hususunda kendileri için mevzu bahis olan iki tehlikenin ortasini bulduktan sonra içlerinde saglam, disa karsi dikkatli olmalari gerektigi ilkelerine riayet etmek durumunda olacaklardir... Vesselam...
Bir medeniyet baska hiçbir medeniyete benzemeyi istemez ve düsünmez. O taktirde kendisi olmaktan çikacaktir. Baskalari gibi de olamayacaktir. Sayet böylesine bir dikkat ve hassasiyet göstermeyecek olursa ve bilakis baska medeniyetlere benzeme gayreti içine düserse bu takdirde medeniyetler camiasinda layik oldugu saygin yerini bulamayacaktir. Sahicisi varken kimse taklidine itibar etmeyecektir. Taklid ettigi medeniyet veya medeniyetlerin arkalarinda ikinci üçüncü siralarda kalacaktir. Asirlar boyu devam edegelen bu süreç içinde insanlar ilk ön siraya geçmek hususunda ümitsizlesecek, yilginlasacak ve kurtulunmasi mümkün olmayan bir teslimiyet içine gireceklerdir. Dolayisiyla “yaratici güçlerini” ve “atilim kabiliyetlerini” kaybedecekler ve eriyip yok olup gideceklerdir.
Gayet tabii medeniyetler uzun süren “sosyal hayatlari” içinde ihtiyaç duyduklari müesseseleri baska medeniyetlerden alacaklardir. Ancak bunlari gelisigüzel ve olduklari gibi almayacaklardir. Çünkü alis tarzlari ve aldiklari müesseseler onlarin geleceklerini belirleyecektir. Bu bakimdan medeniyetlerin bu müesseseleri yabanci medeniyetlerden alirlarken takip edecekleri tek yol, bu müesseleri iki kademeli bir seyir halinde ele almak olmalidir.
Bu cümleden olarak bu medeniyetler, ilk önce ihtiyaçlarini “kendi hayati ölçülerini” temel alarak belirleyeceklerdir. Müteakiben bu ihtiyaçlarini tahlil ederek, üzerinde durup düsünerek ve mukayeseler yaparak önem siralarina göre tasnif edeceklerdir. Ihtiyaçlarindan en fazla ihtiyaç duyduklarini alacaklardir.
Ikinci merhalede medeniyetler yabanci medeniyetlerden kendilerine göre bazi “sosyal müesseleri” alacaklari zaman ilk önce bu sosyal müesseleri en alt birimlerine kadar parçalarina ayiracaklar, daha sonra bu bölümler üzerinde ayri ayri durup düsünerek, yorumlayarak ve konu hakkinda en ince teferruatina varincaya kadar saglam fikirler gelistirdikten sonra artik ayirdiklari parçalari kendi zevklerine, dehalarina inanç ve degerlerine göre yeniden birlestirip sekillendirerek bünyelerine kabul edeceklerdir. Bu noktadan sonra artik bu sosyal müessese baska hiçbir medeniyete degil sadece o medeniyete ait olacaktir.
Mozart Viyana muhasarasinda surlar arkasinda “mehter müzigi”ni dinledikten sonra evine gidip “Türk Marsi” adiyla bir eser bestelemistir. Bu eserin isminden baska Türk musikisi ile hiçbir alakasi yoktur. Bu notalar yigininin en alt kademelerine inilebilirse belki orada Türk müzigine ait bazi nagmeler bulunabilir. Velhasil bir medeniyet kendini bütün bütüne disariya kaparsa o medeniyet kendi içine dönecek, tekrara düsecek ve kendini yenileyemeyecektir. Bunun aksine sayet kendini bütün bütüne dis dünyaya açacak olursa bu defa dis müdahalelerle kendisi olmaktan çikacaktir. Her iki halde de degisen fazla bir sey olmayacaktir. Belki bir zaman önce ve belki bir zaman sonra içinden çürüyecek ya da dis müdahalelerle her ikisi de yikilip yok olup gideceklerdir.
Hasili, medeniyetler varliklarini koruyup sürdürmeleri hususunda kendileri için mevzu bahis olan iki tehlikenin ortasini bulduktan sonra içlerinde saglam, disa karsi dikkatli olmalari gerektigi ilkelerine riayet etmek durumunda olacaklardir... Vesselam...
Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 234,00    234,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat