Sadakat Müzesi

...ask ne hain, insana bildigi bütün dilleri unutturuyor...Ask böylesi akla ziyandi iste... Akla olmadik sifreleri çözdüren, gönle dügümler örerdi ki bir dügüm çözülürse her sey açiga çikmasin? Bilinmezligin deminde ney gibi inleyen, ney gibi inleten asktan baska ne olabilirdi ki? Sen bu inlemeleri hastalik zannedersin ama bilinmez, belki de o inlemeler visale atilan adimlardir... Yürü sadakatin dikenli yolunda... Askini bulamazsan cennete çikar yolun belki! Ama sen illa aski ariyorsan atese de katlanmalisin!Öyle ya insanlar hayata sadakat göstermez ama ölüme sadakat göstermeyen, göstermek istemeyen bir canli var mi? "Her canli ölümü tadacak!" Üstelik son nefesten önceki sadakat de bir sinav nehir degil midir? Herkes de bu nehirde yikanmak ister ama kimi bogulur kimi yikandikça kirlenir! Kendisine sadik olmayan kime sadakat gösterebilir ki?