9786055107895
434717
https://www.maltepekitabevi.com/sadreddin-konevi-kitapligi-fatiha-suresi-tefsiri
Sadreddin Konevi Kitaplığı - Fatiha Suresi Tefsiri
292.50
Metafizik, ‘varlik olmak bakimindan varlik', baska bir ifadeyle ‘salt varligi' konu edinerek insanin bilgi ve arastirma eylemlerinin dogruluk ölçütü sayilan bilimdir. Her bilim mesruiyetini metafizik ile irtibatindan kazanir. Basindan beri süregelen ciddi itirazlarin gölgesinde kirilmalardan geçse bile varlik bilimi olma hüviyetini hiçbir zaman yitirmedi metafizik. Müslüman düsünürler Greklerden tevarüs ettikleri metafizigi yeni sorunlarla zenginlestirmis olsalar bile temel istikametini degistirmediler. Islam filozoflari için metafizigin temel sorunu varlik, maksadi ise Tanri'nin varliginin ispatlanmasiydi. Ibnü'l-Arabî'yle baslayan fakat nihai formunu Konevî'de bulan yeni metafizik anlayisi ise varlik ile Tanri arasinda kurdugu irtibatla metafizigi yeniden yorumladi. Tarihsel olarak ‘son-kurucu metafizikçiler' diyebilecegimiz bu düsünürler, Allah'in varligini, müsellem bir kaziye sayarak metafizigin mevzusu saydi. Bu yaklasimin anlami açikti: Allah akil sahibi hiçbir insanin inkâr edemeyecegi nihai gerçeklik ve hakikattir. Var olmayi kabul eden her insan –bir ilke seklinde– Allah'in varligini kabul etmistir. Insanin görevi genellikle pasif olabilecek bu ‘ilke'den hareketle insani ve âlemi yeni gözle yorumlayabilecegi Allah hakkinda bir marifet, o saglam marifete dayali ve bazen ona kaynaklik teskil edecek bir ahlak kazanabilmekti. Bunun yolu ise Allah hakkindaki gerçek bilgiyi getiren Peygamber'i ‘burhan', yani kesin delil kabul etmektir. Fatiha Suresi Tefsiri'nde Konevî, insan-Allah-âlem irtibatini bir bilgi ve ahlak meselesi olarak ele alarak metafizigi bu istikamette yorumlar. Ekrem Demirli
Metafizik, ‘varlik olmak bakimindan varlik', baska bir ifadeyle ‘salt varligi' konu edinerek insanin bilgi ve arastirma eylemlerinin dogruluk ölçütü sayilan bilimdir. Her bilim mesruiyetini metafizik ile irtibatindan kazanir. Basindan beri süregelen ciddi itirazlarin gölgesinde kirilmalardan geçse bile varlik bilimi olma hüviyetini hiçbir zaman yitirmedi metafizik. Müslüman düsünürler Greklerden tevarüs ettikleri metafizigi yeni sorunlarla zenginlestirmis olsalar bile temel istikametini degistirmediler. Islam filozoflari için metafizigin temel sorunu varlik, maksadi ise Tanri'nin varliginin ispatlanmasiydi. Ibnü'l-Arabî'yle baslayan fakat nihai formunu Konevî'de bulan yeni metafizik anlayisi ise varlik ile Tanri arasinda kurdugu irtibatla metafizigi yeniden yorumladi. Tarihsel olarak ‘son-kurucu metafizikçiler' diyebilecegimiz bu düsünürler, Allah'in varligini, müsellem bir kaziye sayarak metafizigin mevzusu saydi. Bu yaklasimin anlami açikti: Allah akil sahibi hiçbir insanin inkâr edemeyecegi nihai gerçeklik ve hakikattir. Var olmayi kabul eden her insan –bir ilke seklinde– Allah'in varligini kabul etmistir. Insanin görevi genellikle pasif olabilecek bu ‘ilke'den hareketle insani ve âlemi yeni gözle yorumlayabilecegi Allah hakkinda bir marifet, o saglam marifete dayali ve bazen ona kaynaklik teskil edecek bir ahlak kazanabilmekti. Bunun yolu ise Allah hakkindaki gerçek bilgiyi getiren Peygamber'i ‘burhan', yani kesin delil kabul etmektir. Fatiha Suresi Tefsiri'nde Konevî, insan-Allah-âlem irtibatini bir bilgi ve ahlak meselesi olarak ele alarak metafizigi bu istikamette yorumlar. Ekrem Demirli
Tüm kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 292,50 | 292,50 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.