9786257303378
496501
https://www.maltepekitabevi.com/sanat-yolculuklari-butun-yazilari-2
Sanat Yolculukları - Bütün Yazıları 2
135.90
Sanat Yolculukları, Ülkü Tamer'in belleğine bir yolculuk olarak düşünülebilir. Papirüs'ten Cağaloğlu'ndaki Eser Han'a, Onat Kutlar'dan güzel Antep sokaklarına, Attila İlhan'dan Baylan Pastanesi'ne değin genişleyen bir sanat yolculuğudur bu. Beyazıt Meydanı'ndaki simitler, Kumkapı'daki balıkçılar, Beyoğlu sinemalarında biten günler. Ülkü Tamer, özlediği dostlarının şiirleriyle konuşabildiği zamanları yaşar artık ve onları “hatırlayarak” yeniden çağırır. Ve sorar, Yeşilçam'ı mı özlüyoruz, o günün Türkiye'sini mi? Yıldız Kenter'i, Yılmaz Güney'i ve aynı sahneyi paylaştığı Müjdat Gezen'i; elinde Göçmüş Kediler Bahçesi ile gelen Bilge'yi, Cahit Külebi'nin hiçbir dile çevrilemez Hikâye'sini. Ancak tüm bu hatıralara rağmen gelecek hakkında düşünmeyi de ihmal etmez Ülkü Tamer. Televizyondan bilgisayara, daktilodan internete çağına tanıklık eder ve nereye gittiğimizi sorar bize. Çocuk edebiyatından klasiklere, çağdaş edebiyattan dünya sanatına kadar pek çok konuda, berrak bir zihinle çıkarımlar yapar. Televizyondaki programlarda işittiklerinize gülmeyin, öfkelenin der. Kullandığımız dili işitir ve bize ait olan dili hatırlatır. Kültür ve dil değişiminin farkındadır, sakınmadan söyler söyleyeceğini.
Yazdıklarını serçeler gibi gökyüzüne salanların şairidir Ülkü Tamer, kartallaşıp onların peşine düşenlerin değil. Bu yüzden onunki bir sanat yolculuğudur. Dünün, bugünün ve yarının hiç bitmeyecek yolculuğu.
Yazdıklarını serçeler gibi gökyüzüne salanların şairidir Ülkü Tamer, kartallaşıp onların peşine düşenlerin değil. Bu yüzden onunki bir sanat yolculuğudur. Dünün, bugünün ve yarının hiç bitmeyecek yolculuğu.
Sanat Yolculukları, Ülkü Tamer'in belleğine bir yolculuk olarak düşünülebilir. Papirüs'ten Cağaloğlu'ndaki Eser Han'a, Onat Kutlar'dan güzel Antep sokaklarına, Attila İlhan'dan Baylan Pastanesi'ne değin genişleyen bir sanat yolculuğudur bu. Beyazıt Meydanı'ndaki simitler, Kumkapı'daki balıkçılar, Beyoğlu sinemalarında biten günler. Ülkü Tamer, özlediği dostlarının şiirleriyle konuşabildiği zamanları yaşar artık ve onları “hatırlayarak” yeniden çağırır. Ve sorar, Yeşilçam'ı mı özlüyoruz, o günün Türkiye'sini mi? Yıldız Kenter'i, Yılmaz Güney'i ve aynı sahneyi paylaştığı Müjdat Gezen'i; elinde Göçmüş Kediler Bahçesi ile gelen Bilge'yi, Cahit Külebi'nin hiçbir dile çevrilemez Hikâye'sini. Ancak tüm bu hatıralara rağmen gelecek hakkında düşünmeyi de ihmal etmez Ülkü Tamer. Televizyondan bilgisayara, daktilodan internete çağına tanıklık eder ve nereye gittiğimizi sorar bize. Çocuk edebiyatından klasiklere, çağdaş edebiyattan dünya sanatına kadar pek çok konuda, berrak bir zihinle çıkarımlar yapar. Televizyondaki programlarda işittiklerinize gülmeyin, öfkelenin der. Kullandığımız dili işitir ve bize ait olan dili hatırlatır. Kültür ve dil değişiminin farkındadır, sakınmadan söyler söyleyeceğini.
Yazdıklarını serçeler gibi gökyüzüne salanların şairidir Ülkü Tamer, kartallaşıp onların peşine düşenlerin değil. Bu yüzden onunki bir sanat yolculuğudur. Dünün, bugünün ve yarının hiç bitmeyecek yolculuğu.
Yazdıklarını serçeler gibi gökyüzüne salanların şairidir Ülkü Tamer, kartallaşıp onların peşine düşenlerin değil. Bu yüzden onunki bir sanat yolculuğudur. Dünün, bugünün ve yarının hiç bitmeyecek yolculuğu.
Tüm kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 135,90 | 135,90 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.