Sevmeyi Öğret Bana

Ilk siir kitabi "Renkler ve Yasam" dan sonra bu kez, ikinci siir kitabi "Sevmeyi Ögret Bana" ile günümüzün siir anlayisina daha yakin yeni çalismalar sergilemis... Kisisel siir anlayisini tutarlilikla sürdüren, siirin ve siirselligin abartilardan uzak, yalin ve çiplak olusunu, siirin içselliginde siki sikiya kapali kutular içinde belirsiz gizemlerin sunumu yerine, duygu ve mantigin birlikte harmanlandigi, tüm okuyanlarin kolayca anlayabilecegi yetkinligi sürdürme çabasindadir. Siir, yazildigi dilin begeni ve seçkin özelliklerini tasimali; okuyucuya esin, cosku, mutlulukla birlikte, insan yasamini irdeleyen düsün sunabilmelidir. Her sanatin önceligi duygusal derinlik, entelektüel zenginlik olarak alinmali; kisaca, siir okuyan "ben siir okudum" diyebilmelidir.Siir, tüm sanat dallariyla birlikte insan yasamindaki "kültür olgusunun" önemli bir ugras dalidir. Kültürü siirden, siiri kültürden soyutlama sansimiz olamaz. Egitim ve kültür düzeyi yüksek toplumlar, siir sanatiyla daha çok ugras veren toplumlardir.