Siyasal Dilde Huzur Söylemi - İslamda Huzur, Söylem ve Kanaat

Stok Kodu:
9789750530111
Sayfa Sayısı:
267
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2020-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Kategori:
%10 indirimli
240,00
216,00
9789750530111
512530
Siyasal Dilde Huzur Söylemi - İslamda Huzur, Söylem ve Kanaat
Siyasal Dilde Huzur Söylemi - İslamda Huzur, Söylem ve Kanaat
216.00
“Karşılaştığımız bu ‘politik' İslâm belki ‘iktidara' bile gelebilir. Ama gerçek anlamda toplumsal yaşantıyı dönüştürme yetisine sahip değildir. Bunun temel nedeni ise, İslâmi projelerin İslâm'dan ve tek tanrıcı dinlerden bile önce toplumsal yaşama içkin olarak bulunan bir ‘heteroloji' bilgisine sahip olmamaları, hattâ ifade edildikleri yerde onlara katlanamamalarıdır. ‘Bizim iktidarımızda her görüş kendini ifade edebilecek' düzleminde verilen bir söz, İslâm'ın ‘otok ton', dolaysız bir vaadi olmaktan çok, siyasal güç istemi içinde, ‘bükemediğin eli öp' misali rıza göstermek zorunda kaldığı bir ‘görüş bildirme' sözüdür.” Ulus Baker'in yüksek lisans çalışması olan bu küçük kitap,
onun sonraki metinlerinde izlediği teorik hatların ipuçlarını içeriyor: Deleuze ve Guattari'nin rizomatik kavrayışı, Spinoza'nın yorumsamacı teolojisi, Virilio'nun hız ve hareket kavramı,
kanaat toplumu vb… Çalışmanın doğrudan konusu ise İslâmcı söylemdir. Ulus Baker, özellikle dinî söylemin modern kanaat diline dönüşmesine ve kanaatlerle kimliklerin “kurulum” süreçlerine
bakıyor. İslâmcılığın kapitalizme ahlâkî muhalefet söylemi ile onunla “iyi geçinme” performansı arasındaki uyuma eğiliyor. Bir yandan da, İslamcılıkla ilgili kullanılagelen kavramların hepsine çelme takıyor Ulus Baker, onu yorumlamaya dönük kavramsal çerçeveleri sorguluyor. Olanca canlılığıyla, “genç” bir Ulus Baker metni.
“Karşılaştığımız bu ‘politik' İslâm belki ‘iktidara' bile gelebilir. Ama gerçek anlamda toplumsal yaşantıyı dönüştürme yetisine sahip değildir. Bunun temel nedeni ise, İslâmi projelerin İslâm'dan ve tek tanrıcı dinlerden bile önce toplumsal yaşama içkin olarak bulunan bir ‘heteroloji' bilgisine sahip olmamaları, hattâ ifade edildikleri yerde onlara katlanamamalarıdır. ‘Bizim iktidarımızda her görüş kendini ifade edebilecek' düzleminde verilen bir söz, İslâm'ın ‘otok ton', dolaysız bir vaadi olmaktan çok, siyasal güç istemi içinde, ‘bükemediğin eli öp' misali rıza göstermek zorunda kaldığı bir ‘görüş bildirme' sözüdür.” Ulus Baker'in yüksek lisans çalışması olan bu küçük kitap,
onun sonraki metinlerinde izlediği teorik hatların ipuçlarını içeriyor: Deleuze ve Guattari'nin rizomatik kavrayışı, Spinoza'nın yorumsamacı teolojisi, Virilio'nun hız ve hareket kavramı,
kanaat toplumu vb… Çalışmanın doğrudan konusu ise İslâmcı söylemdir. Ulus Baker, özellikle dinî söylemin modern kanaat diline dönüşmesine ve kanaatlerle kimliklerin “kurulum” süreçlerine
bakıyor. İslâmcılığın kapitalizme ahlâkî muhalefet söylemi ile onunla “iyi geçinme” performansı arasındaki uyuma eğiliyor. Bir yandan da, İslamcılıkla ilgili kullanılagelen kavramların hepsine çelme takıyor Ulus Baker, onu yorumlamaya dönük kavramsal çerçeveleri sorguluyor. Olanca canlılığıyla, “genç” bir Ulus Baker metni.
Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 216,00    216,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat