Sonbaharda Sarhoş Bir Kasaba

Türk edebiyatinin genç kalemleri arasinda adindan söz ettiren bir isim Ferhat Uludere. Özellikle "tasra sikintisi"ni anlatmadaki basarisi, genç kusak yazarlar arasinda onu farkli bir yere koyuyor. Sonbaharda Sarhos Bir Kasaba'da da yazar, yine "tasra" izleginin pesinde kasabadan gidememisleri, gitseler de ondan kopamamislari anlatiyor.Feryat'la Hazan'in aski çevresinde örülen kasaba halkinin, balikçilarin, tutunamamislarin öyküleriyle roman, her sayfada derinligini artiriyor. Gözyaslariyla beslenen denizin kokusu, efsanevi denizkizlarinin ardi sira giden balikçilarin ruhlarinin izi bütün sokaklari dolduruyor. Sonbaharda Sarhos Bir Kasaba, dünyanin tam ortasinda ama ondan kopuk bir gezegen gibi hissettiren tasra cografyasinin hüznünü tasiyor.Sahil kasabalarinin kendine has bir ruhu, konusmadan anlattigi öyküleri, özlemini çektigi uzak ülkeleri vardir. Sonbaharda Sarhos Bir Kasaba'nin alkolden baska memleketi olmayan sakinleri de kendilerini hep anason kiyilarina vuruyor...