Tanrıyı Arayan Fizik

Sairin 'Verâ-i perdede esrâr var, zuhur edecek' dedigi sirlarin birer birer ortaya çikisina tanik oluyoruz. Kendimizi ve bizi kusatan evreni daha iyi anladikça kesretten vahdete, kaostan düzene, indirgemecilikten bütüncüllüge yöneliyoruz.Süphesiz 20. yüzyilin ilk çeyreginde ortaya çikan Izafiyet ve Kuantum Teorisi, yüzyillarin birikimiyle olusturulan düsüncelerimizde radikal bir revizyonu öngörmektedir. Mantiksal pozitivizm yerine, antimantiksal pozitivizm, determinizm yerine indeterminizm, tümevarim yerine tümdengelim, materyalizm yerine mistisizm gibi dönüsümler bu iki teoriyle gün yüzüne çikmislardir. Her seyi sorgulayan bilimin, en basta kendisi sorgulanmaya baslanmistir. Deger- den uzak objektif bilim anlayisindan vazgeçilmek zorunda kalinmistir."Hard fiction" olarak fizigin diger bilimlerinin dünya görüslerimizi etkiledigi bir gerçektir. Bir "Pauli dislama ilkesi" tüm kimyasal elementlerin olusmasini izah edebilir. Bir sonsuz evren telakkisi" sizi Yaratici'ya ihtiyaç duymayan sonsuz evrenlere ya da zaman ve mekân bakimindan sonsuz bir evren inancina sevkedebilir. Dolayisiyla sizin fizik evreni okumaniz -ya da tersi- sizleri agnostik, nihilist vs. bir düsünceye itebilir.Bu çalisma üç ana bölümden olusmaktadir. Birinci bölüm, büyük ölçüde yeni fizikten etkilenen çagdas bilgi teorilerinin tanitilmasina ayrildi ve teorilerden gerçege giden ince ve dar yol sorgulandi. Ikinci bölüm, Kuantum ve Rölativite teorilerine ayrildi. Üçüncü bölümde ise; bu iki teorinin temelleri üzerinde yük- selen dünya görüslerine, evren telakkilerine, mebde ve meâd itibariyle kâinat hakkindaki yeni görüslere yer verilmistir.