9786056500275
445969
https://www.maltepekitabevi.com/turkiyenin-dil-hafizasi
Türkiye'nin Dil Hafızası
180.00
Diller, insanin ve insanligin hafizalaridir. Bu hafizalardan otuz kadarinin bizim cografyamizda olmasi bir tehlike degil, tam tersine bir zenginliktir. Türkiye'de yerel dillere iliskin yasaklarin giderek azalmasi, dil haklari konusunda alinan yol, bu baglamda ülkenin demokratiklesme ivmesi ve çogulcu yapisini sürdürmesi açisindan dikkate degerdir. Ancak ülkenin geçmisinden gelen yasaklar dillere iliskin bir önyargi da yaratmistir. Degisim, yasaklari önemli oranda silse de yasakli yillarin izleri hâlâ toplumda hissedilmektedir.
Cografyamiz diller bahçesidir! Her bir dil, Yasar Kemal'in deyimi ile bu bahçenin bir çiçegi, bir zenginligidir. Kültürel çogulculuk, ülkenin kültürel ve kimlik barisini saglayacak yegâne formüldür. Çünkü bu cografyanin kültürel hafizasini inkâr eden görüs, bu ülkeye zarar vermistir. Renksiz ve kokusuz yurttaslar toplulugu, modernizmin bir enkazidir. Günümüzde bunun yarattigi kültürel ve kimliksel incinmeler daha iyi anlasilmaktadir. Bu yüzyil, kimlikler ve kültürler yüzyili olarak nitelendirilmektedir. Dolayisiyla zamanin ruhuna uygun olarak atilacak adimlar, ülkemizde yeni yüzyilin karakterini de belirleyecektir.
Türkiye'de yakin gelecekte dil ölümlerinin yasanmasi öngörülmektedir. Bu çalismada özellikle dil ölümlerinin önüne geçilmesinin yasamsal önemine vurgu yapilmistir. Ölecek olan her dilin, ayni zamanda bir kültürün de ölümü olacagi unutulmamalidir. Diller bahçesinde yasanacak olan her ölüm, Türkiye'nin kültürel mirasini eksiltecektir. Sanat, edebiyat, kültür ve düsünsel alanlardaki çesitlilik birbirine baglidir. Dil bu çesitliligin merkezindedir. Bu yönüyle ele alindiginda vuku bulan bir dil ölümü, salt bir dil ölümü olarak kalmaz; bir halkin hafizasini bütün boyutlariyla yitirmesine sebep olur. Bu yasamsal meselenin anlasilmasini dert edinen bu çalismanin, bu devasa sorunun çözümüne küçük bir katki olmasini umut ediyorum.
Cografyamiz diller bahçesidir! Her bir dil, Yasar Kemal'in deyimi ile bu bahçenin bir çiçegi, bir zenginligidir. Kültürel çogulculuk, ülkenin kültürel ve kimlik barisini saglayacak yegâne formüldür. Çünkü bu cografyanin kültürel hafizasini inkâr eden görüs, bu ülkeye zarar vermistir. Renksiz ve kokusuz yurttaslar toplulugu, modernizmin bir enkazidir. Günümüzde bunun yarattigi kültürel ve kimliksel incinmeler daha iyi anlasilmaktadir. Bu yüzyil, kimlikler ve kültürler yüzyili olarak nitelendirilmektedir. Dolayisiyla zamanin ruhuna uygun olarak atilacak adimlar, ülkemizde yeni yüzyilin karakterini de belirleyecektir.
Türkiye'de yakin gelecekte dil ölümlerinin yasanmasi öngörülmektedir. Bu çalismada özellikle dil ölümlerinin önüne geçilmesinin yasamsal önemine vurgu yapilmistir. Ölecek olan her dilin, ayni zamanda bir kültürün de ölümü olacagi unutulmamalidir. Diller bahçesinde yasanacak olan her ölüm, Türkiye'nin kültürel mirasini eksiltecektir. Sanat, edebiyat, kültür ve düsünsel alanlardaki çesitlilik birbirine baglidir. Dil bu çesitliligin merkezindedir. Bu yönüyle ele alindiginda vuku bulan bir dil ölümü, salt bir dil ölümü olarak kalmaz; bir halkin hafizasini bütün boyutlariyla yitirmesine sebep olur. Bu yasamsal meselenin anlasilmasini dert edinen bu çalismanin, bu devasa sorunun çözümüne küçük bir katki olmasini umut ediyorum.
Diller, insanin ve insanligin hafizalaridir. Bu hafizalardan otuz kadarinin bizim cografyamizda olmasi bir tehlike degil, tam tersine bir zenginliktir. Türkiye'de yerel dillere iliskin yasaklarin giderek azalmasi, dil haklari konusunda alinan yol, bu baglamda ülkenin demokratiklesme ivmesi ve çogulcu yapisini sürdürmesi açisindan dikkate degerdir. Ancak ülkenin geçmisinden gelen yasaklar dillere iliskin bir önyargi da yaratmistir. Degisim, yasaklari önemli oranda silse de yasakli yillarin izleri hâlâ toplumda hissedilmektedir.
Cografyamiz diller bahçesidir! Her bir dil, Yasar Kemal'in deyimi ile bu bahçenin bir çiçegi, bir zenginligidir. Kültürel çogulculuk, ülkenin kültürel ve kimlik barisini saglayacak yegâne formüldür. Çünkü bu cografyanin kültürel hafizasini inkâr eden görüs, bu ülkeye zarar vermistir. Renksiz ve kokusuz yurttaslar toplulugu, modernizmin bir enkazidir. Günümüzde bunun yarattigi kültürel ve kimliksel incinmeler daha iyi anlasilmaktadir. Bu yüzyil, kimlikler ve kültürler yüzyili olarak nitelendirilmektedir. Dolayisiyla zamanin ruhuna uygun olarak atilacak adimlar, ülkemizde yeni yüzyilin karakterini de belirleyecektir.
Türkiye'de yakin gelecekte dil ölümlerinin yasanmasi öngörülmektedir. Bu çalismada özellikle dil ölümlerinin önüne geçilmesinin yasamsal önemine vurgu yapilmistir. Ölecek olan her dilin, ayni zamanda bir kültürün de ölümü olacagi unutulmamalidir. Diller bahçesinde yasanacak olan her ölüm, Türkiye'nin kültürel mirasini eksiltecektir. Sanat, edebiyat, kültür ve düsünsel alanlardaki çesitlilik birbirine baglidir. Dil bu çesitliligin merkezindedir. Bu yönüyle ele alindiginda vuku bulan bir dil ölümü, salt bir dil ölümü olarak kalmaz; bir halkin hafizasini bütün boyutlariyla yitirmesine sebep olur. Bu yasamsal meselenin anlasilmasini dert edinen bu çalismanin, bu devasa sorunun çözümüne küçük bir katki olmasini umut ediyorum.
Cografyamiz diller bahçesidir! Her bir dil, Yasar Kemal'in deyimi ile bu bahçenin bir çiçegi, bir zenginligidir. Kültürel çogulculuk, ülkenin kültürel ve kimlik barisini saglayacak yegâne formüldür. Çünkü bu cografyanin kültürel hafizasini inkâr eden görüs, bu ülkeye zarar vermistir. Renksiz ve kokusuz yurttaslar toplulugu, modernizmin bir enkazidir. Günümüzde bunun yarattigi kültürel ve kimliksel incinmeler daha iyi anlasilmaktadir. Bu yüzyil, kimlikler ve kültürler yüzyili olarak nitelendirilmektedir. Dolayisiyla zamanin ruhuna uygun olarak atilacak adimlar, ülkemizde yeni yüzyilin karakterini de belirleyecektir.
Türkiye'de yakin gelecekte dil ölümlerinin yasanmasi öngörülmektedir. Bu çalismada özellikle dil ölümlerinin önüne geçilmesinin yasamsal önemine vurgu yapilmistir. Ölecek olan her dilin, ayni zamanda bir kültürün de ölümü olacagi unutulmamalidir. Diller bahçesinde yasanacak olan her ölüm, Türkiye'nin kültürel mirasini eksiltecektir. Sanat, edebiyat, kültür ve düsünsel alanlardaki çesitlilik birbirine baglidir. Dil bu çesitliligin merkezindedir. Bu yönüyle ele alindiginda vuku bulan bir dil ölümü, salt bir dil ölümü olarak kalmaz; bir halkin hafizasini bütün boyutlariyla yitirmesine sebep olur. Bu yasamsal meselenin anlasilmasini dert edinen bu çalismanin, bu devasa sorunun çözümüne küçük bir katki olmasini umut ediyorum.
Tüm kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 180,00 | 180,00 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.