Tuşba'nın İncisi Semiramis

Stok Kodu:
9786055676261
Sayfa Sayısı:
288
Basım Tarihi:
2012-01
Kategori:
%10 indirimli
24,00
21,60
9786055676261
441997
Tuşba'nın İncisi Semiramis
Tuşba'nın İncisi Semiramis
21.60

... Zaman güçlünün ayakta kaldigi zamanlardi. Kim güçlüyse oydu kral. Kim güçlüyse yine baskin erk oydu. Büyük büyük dedesi kudretli Kral Sardur, Tusba Kalesini insa ederken, iste onun tam da en çok sevdigi burcun altina, o koca ve yekpare olan büyük tasa kitabesini böyle yazmamis miydi? Içinde sevgi kirintilari tasiyan her fert, umudun bir gün tazelenip yesillenecegini bilir, sirrin ve gizin bir gün fas olacagini anlar, bir düsün bir gün gerçekle yer degistirecegini sezer, bu düsün içine gizlenen perinin bir gün bir ölümlünün eliyle açiga çikacagini görür, sirlilik perdesinin kalkacagini duyumsar...O gün umudun bekçileri yüksek sesle söyle bagirirlar: Ey sevgisini düsünden alan ölümlü! Düs aynani kir artik hükmü kalmadi. Peçeni yüzünden yirtip at. Gerçek aynasini eline al, onunla dünyani yansit! Semiramisin en çok hoslandigi zamanlar da bu zamanlardi. Bahar geldi mi, kaleden huruç eder, çikip göl kenari boyunca uzanan yemyesil, daha dogrusu yesilin her tonunun cirit attigi baglara dinlenmeye çekilirdi. Bu baglarin arasindan saril saril sular akar, alabaliklar bu sularda, ceylanlarin ormanda mutlu ve huzurlu oynastiklari gibi oynasirlar, türlü türlü kuslar araliksiz sakirlardi. Gençlerin kani kaynar, hayvanlar, kis boyunca üzerlerine çöken bungun havayi atar, silkinirler, özgürce dönüp dolasirlardi.Yalnizdi. Kimsesizdi. Onu anladigini sanan ama onu hiç bir zaman anlamayan bir baba, ondan ve kardesinden nefret eden bir sirret kadin, gerçekten vücudunu arzulayan ama ruhunun derinliklerine asla inemeyecek kadar ablak, budala, kendini begenmis gözü dönmüs erkek müsvetteleri arasinda kirilgan, zayif, sahipsiz bir inci... (Tanitim Bülteninden)

... Zaman güçlünün ayakta kaldigi zamanlardi. Kim güçlüyse oydu kral. Kim güçlüyse yine baskin erk oydu. Büyük büyük dedesi kudretli Kral Sardur, Tusba Kalesini insa ederken, iste onun tam da en çok sevdigi burcun altina, o koca ve yekpare olan büyük tasa kitabesini böyle yazmamis miydi? Içinde sevgi kirintilari tasiyan her fert, umudun bir gün tazelenip yesillenecegini bilir, sirrin ve gizin bir gün fas olacagini anlar, bir düsün bir gün gerçekle yer degistirecegini sezer, bu düsün içine gizlenen perinin bir gün bir ölümlünün eliyle açiga çikacagini görür, sirlilik perdesinin kalkacagini duyumsar...O gün umudun bekçileri yüksek sesle söyle bagirirlar: Ey sevgisini düsünden alan ölümlü! Düs aynani kir artik hükmü kalmadi. Peçeni yüzünden yirtip at. Gerçek aynasini eline al, onunla dünyani yansit! Semiramisin en çok hoslandigi zamanlar da bu zamanlardi. Bahar geldi mi, kaleden huruç eder, çikip göl kenari boyunca uzanan yemyesil, daha dogrusu yesilin her tonunun cirit attigi baglara dinlenmeye çekilirdi. Bu baglarin arasindan saril saril sular akar, alabaliklar bu sularda, ceylanlarin ormanda mutlu ve huzurlu oynastiklari gibi oynasirlar, türlü türlü kuslar araliksiz sakirlardi. Gençlerin kani kaynar, hayvanlar, kis boyunca üzerlerine çöken bungun havayi atar, silkinirler, özgürce dönüp dolasirlardi.Yalnizdi. Kimsesizdi. Onu anladigini sanan ama onu hiç bir zaman anlamayan bir baba, ondan ve kardesinden nefret eden bir sirret kadin, gerçekten vücudunu arzulayan ama ruhunun derinliklerine asla inemeyecek kadar ablak, budala, kendini begenmis gözü dönmüs erkek müsvetteleri arasinda kirilgan, zayif, sahipsiz bir inci... (Tanitim Bülteninden)
Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 21,60    21,60   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat