9786254416965
489093
https://www.maltepekitabevi.com/ugur-mumcu-dan-sonra-rabita-1
Uğur Mumcu’dan Sonra Rabıta
360.00
“HEPİMİZ İŞE WAMY'DE BAŞLADIK.”
“Efendiler, sırası gelmişken, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki öz cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an geri kalmasın!”
– Nutuk
Recep Tayyip Erdoğan, 1970'li yıllarda Suudi Arabistan tarafından finanse edilen Dünya Müslüman Gençlik Teşkilatı'nın (WAMY) üyesiydi. Bu örgütün Suudi Arabistan'daki zirvesine katılarak burada sonraları değişik ülkelerde İslamcı hareketlerin liderliğine soyunacak isimlerle dostluk ilişkisi kurdu. Bu toplantıya çağrılanlar zaten muhtemel lider adaylarıydı.
Müslüman Kardeşler üyesi olan ve 1990'lı yıllarda örgütün sözcülüğünü yapan Kemal Helbavi, Erdoğan'la bu zirvede tanışan isimler arasında. Helbavi, burada yalnızca Erdoğan'la değil, Afganistan'ın eski cumhurbaşkanı Burhaneddin Rabbani ve Malezya'nın eski başbakan yardımcısı Enver İbrahim'le de tanıştıklarını anlatıyor. Ve ekliyor: “Hepimiz işe WAMY'de başladık.” Helbavi'nin itirafları devam ediyor. Müslüman Kardeşler'in Türkiye'deki İslamcı hareketle ilişkisinin çok eskiye dayandığını belirtirken, “Türkiye'deki milliyetçi ve İslamcı arka plana dayanan hareketlerle ya da siyasi partilerle, AKP'nin kuruluşundan da önce, ilk ortaya çıktıklarından beri bağlantımız oldu. Erbakan'ın daha sonra Milli Selamet Partisi'ne (MSP) dönüşen Milli Nizam Partisi'nin (MNP) kuruluşundan itibaren, Türkiye'deki İslamcı hareketle bağlantılarımız bulunuyordu” diyor.
Erdoğan'ın, geleceğin İslamcı liderleriyle tanıştığı Suudi Arabistan'daki zirveden döndükten kısa süre sonra, MSP İstanbul Gençlik Kolları Başkanı yapılması ve bugüne gelinmesi tesadüf değil, planlıdır.
Rabıta örgütü, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ele geçirmiş ve esir almıştır. Türk milleti Müslümanlığı kabul etmiştir etmesine ama halen Hz. Muhammed'in getirdiği İslam dini yerine Emevi inancına ve töresine göre inandığının farkında değildir. Yüz yıl önce İngiliz İslam'ına karşı savaşan Mustafa Kemal Atatürk öldürüldükten sonra ikame edilen din maalesef gerçek İslam yerine İngiliz-Emevi İslam'ı yahut da Vehhabi inancı ile birleşik Yahudiliğin Torah kitabında yer alan şeriat ikilemidir.
Yaradan'a yakın ve kul olabilmek için aracılara ihtiyaç yoktur. Yüce Yaradan insanoğluna şahdamarından daha yakındır; dua edenlerin duasına en güzel şekilde karşılık vereceğini kendisi ifade etmektedir.
Halkımız, kendisini cennete havale edeceği inancıyla, İslam dininin yayılmaya başladığı günden bugüne kendisini hep aracılara teslim etmiş ve ayete ve emre aykırı olan bu hareketin kaynağını ve amacını ne görebilmiş ne de bilebilmiştir.
“Efendiler, sırası gelmişken, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki öz cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an geri kalmasın!”
– Nutuk
Recep Tayyip Erdoğan, 1970'li yıllarda Suudi Arabistan tarafından finanse edilen Dünya Müslüman Gençlik Teşkilatı'nın (WAMY) üyesiydi. Bu örgütün Suudi Arabistan'daki zirvesine katılarak burada sonraları değişik ülkelerde İslamcı hareketlerin liderliğine soyunacak isimlerle dostluk ilişkisi kurdu. Bu toplantıya çağrılanlar zaten muhtemel lider adaylarıydı.
Müslüman Kardeşler üyesi olan ve 1990'lı yıllarda örgütün sözcülüğünü yapan Kemal Helbavi, Erdoğan'la bu zirvede tanışan isimler arasında. Helbavi, burada yalnızca Erdoğan'la değil, Afganistan'ın eski cumhurbaşkanı Burhaneddin Rabbani ve Malezya'nın eski başbakan yardımcısı Enver İbrahim'le de tanıştıklarını anlatıyor. Ve ekliyor: “Hepimiz işe WAMY'de başladık.” Helbavi'nin itirafları devam ediyor. Müslüman Kardeşler'in Türkiye'deki İslamcı hareketle ilişkisinin çok eskiye dayandığını belirtirken, “Türkiye'deki milliyetçi ve İslamcı arka plana dayanan hareketlerle ya da siyasi partilerle, AKP'nin kuruluşundan da önce, ilk ortaya çıktıklarından beri bağlantımız oldu. Erbakan'ın daha sonra Milli Selamet Partisi'ne (MSP) dönüşen Milli Nizam Partisi'nin (MNP) kuruluşundan itibaren, Türkiye'deki İslamcı hareketle bağlantılarımız bulunuyordu” diyor.
Erdoğan'ın, geleceğin İslamcı liderleriyle tanıştığı Suudi Arabistan'daki zirveden döndükten kısa süre sonra, MSP İstanbul Gençlik Kolları Başkanı yapılması ve bugüne gelinmesi tesadüf değil, planlıdır.
Rabıta örgütü, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ele geçirmiş ve esir almıştır. Türk milleti Müslümanlığı kabul etmiştir etmesine ama halen Hz. Muhammed'in getirdiği İslam dini yerine Emevi inancına ve töresine göre inandığının farkında değildir. Yüz yıl önce İngiliz İslam'ına karşı savaşan Mustafa Kemal Atatürk öldürüldükten sonra ikame edilen din maalesef gerçek İslam yerine İngiliz-Emevi İslam'ı yahut da Vehhabi inancı ile birleşik Yahudiliğin Torah kitabında yer alan şeriat ikilemidir.
Yaradan'a yakın ve kul olabilmek için aracılara ihtiyaç yoktur. Yüce Yaradan insanoğluna şahdamarından daha yakındır; dua edenlerin duasına en güzel şekilde karşılık vereceğini kendisi ifade etmektedir.
Halkımız, kendisini cennete havale edeceği inancıyla, İslam dininin yayılmaya başladığı günden bugüne kendisini hep aracılara teslim etmiş ve ayete ve emre aykırı olan bu hareketin kaynağını ve amacını ne görebilmiş ne de bilebilmiştir.
“HEPİMİZ İŞE WAMY'DE BAŞLADIK.”
“Efendiler, sırası gelmişken, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki öz cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an geri kalmasın!”
– Nutuk
Recep Tayyip Erdoğan, 1970'li yıllarda Suudi Arabistan tarafından finanse edilen Dünya Müslüman Gençlik Teşkilatı'nın (WAMY) üyesiydi. Bu örgütün Suudi Arabistan'daki zirvesine katılarak burada sonraları değişik ülkelerde İslamcı hareketlerin liderliğine soyunacak isimlerle dostluk ilişkisi kurdu. Bu toplantıya çağrılanlar zaten muhtemel lider adaylarıydı.
Müslüman Kardeşler üyesi olan ve 1990'lı yıllarda örgütün sözcülüğünü yapan Kemal Helbavi, Erdoğan'la bu zirvede tanışan isimler arasında. Helbavi, burada yalnızca Erdoğan'la değil, Afganistan'ın eski cumhurbaşkanı Burhaneddin Rabbani ve Malezya'nın eski başbakan yardımcısı Enver İbrahim'le de tanıştıklarını anlatıyor. Ve ekliyor: “Hepimiz işe WAMY'de başladık.” Helbavi'nin itirafları devam ediyor. Müslüman Kardeşler'in Türkiye'deki İslamcı hareketle ilişkisinin çok eskiye dayandığını belirtirken, “Türkiye'deki milliyetçi ve İslamcı arka plana dayanan hareketlerle ya da siyasi partilerle, AKP'nin kuruluşundan da önce, ilk ortaya çıktıklarından beri bağlantımız oldu. Erbakan'ın daha sonra Milli Selamet Partisi'ne (MSP) dönüşen Milli Nizam Partisi'nin (MNP) kuruluşundan itibaren, Türkiye'deki İslamcı hareketle bağlantılarımız bulunuyordu” diyor.
Erdoğan'ın, geleceğin İslamcı liderleriyle tanıştığı Suudi Arabistan'daki zirveden döndükten kısa süre sonra, MSP İstanbul Gençlik Kolları Başkanı yapılması ve bugüne gelinmesi tesadüf değil, planlıdır.
Rabıta örgütü, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ele geçirmiş ve esir almıştır. Türk milleti Müslümanlığı kabul etmiştir etmesine ama halen Hz. Muhammed'in getirdiği İslam dini yerine Emevi inancına ve töresine göre inandığının farkında değildir. Yüz yıl önce İngiliz İslam'ına karşı savaşan Mustafa Kemal Atatürk öldürüldükten sonra ikame edilen din maalesef gerçek İslam yerine İngiliz-Emevi İslam'ı yahut da Vehhabi inancı ile birleşik Yahudiliğin Torah kitabında yer alan şeriat ikilemidir.
Yaradan'a yakın ve kul olabilmek için aracılara ihtiyaç yoktur. Yüce Yaradan insanoğluna şahdamarından daha yakındır; dua edenlerin duasına en güzel şekilde karşılık vereceğini kendisi ifade etmektedir.
Halkımız, kendisini cennete havale edeceği inancıyla, İslam dininin yayılmaya başladığı günden bugüne kendisini hep aracılara teslim etmiş ve ayete ve emre aykırı olan bu hareketin kaynağını ve amacını ne görebilmiş ne de bilebilmiştir.
“Efendiler, sırası gelmişken, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki öz cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an geri kalmasın!”
– Nutuk
Recep Tayyip Erdoğan, 1970'li yıllarda Suudi Arabistan tarafından finanse edilen Dünya Müslüman Gençlik Teşkilatı'nın (WAMY) üyesiydi. Bu örgütün Suudi Arabistan'daki zirvesine katılarak burada sonraları değişik ülkelerde İslamcı hareketlerin liderliğine soyunacak isimlerle dostluk ilişkisi kurdu. Bu toplantıya çağrılanlar zaten muhtemel lider adaylarıydı.
Müslüman Kardeşler üyesi olan ve 1990'lı yıllarda örgütün sözcülüğünü yapan Kemal Helbavi, Erdoğan'la bu zirvede tanışan isimler arasında. Helbavi, burada yalnızca Erdoğan'la değil, Afganistan'ın eski cumhurbaşkanı Burhaneddin Rabbani ve Malezya'nın eski başbakan yardımcısı Enver İbrahim'le de tanıştıklarını anlatıyor. Ve ekliyor: “Hepimiz işe WAMY'de başladık.” Helbavi'nin itirafları devam ediyor. Müslüman Kardeşler'in Türkiye'deki İslamcı hareketle ilişkisinin çok eskiye dayandığını belirtirken, “Türkiye'deki milliyetçi ve İslamcı arka plana dayanan hareketlerle ya da siyasi partilerle, AKP'nin kuruluşundan da önce, ilk ortaya çıktıklarından beri bağlantımız oldu. Erbakan'ın daha sonra Milli Selamet Partisi'ne (MSP) dönüşen Milli Nizam Partisi'nin (MNP) kuruluşundan itibaren, Türkiye'deki İslamcı hareketle bağlantılarımız bulunuyordu” diyor.
Erdoğan'ın, geleceğin İslamcı liderleriyle tanıştığı Suudi Arabistan'daki zirveden döndükten kısa süre sonra, MSP İstanbul Gençlik Kolları Başkanı yapılması ve bugüne gelinmesi tesadüf değil, planlıdır.
Rabıta örgütü, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ele geçirmiş ve esir almıştır. Türk milleti Müslümanlığı kabul etmiştir etmesine ama halen Hz. Muhammed'in getirdiği İslam dini yerine Emevi inancına ve töresine göre inandığının farkında değildir. Yüz yıl önce İngiliz İslam'ına karşı savaşan Mustafa Kemal Atatürk öldürüldükten sonra ikame edilen din maalesef gerçek İslam yerine İngiliz-Emevi İslam'ı yahut da Vehhabi inancı ile birleşik Yahudiliğin Torah kitabında yer alan şeriat ikilemidir.
Yaradan'a yakın ve kul olabilmek için aracılara ihtiyaç yoktur. Yüce Yaradan insanoğluna şahdamarından daha yakındır; dua edenlerin duasına en güzel şekilde karşılık vereceğini kendisi ifade etmektedir.
Halkımız, kendisini cennete havale edeceği inancıyla, İslam dininin yayılmaya başladığı günden bugüne kendisini hep aracılara teslim etmiş ve ayete ve emre aykırı olan bu hareketin kaynağını ve amacını ne görebilmiş ne de bilebilmiştir.
Tüm kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 360,00 | 360,00 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.