9786055159429
435550
https://www.maltepekitabevi.com/yurttaslik
Yurttaşlık
153.00
Fransiz filozof Etienne Balibar Yurttaslik kitabinda Bati'daki anayasa kuraminin ve demokrasi kavraminin gelisiminin izlerini sürüyor. “Ihtilafli demokrasi” olarak adlandirdigi yeni bir demokratik anlayis çerçevesinde sosyal demokrasiden ulus-devlete, sivil direnisten ayaklanmaya kadar uzanan yeni bir siyasi-devrimci hattin olanagini arastiriyor. Hem devlet, hem kamu hem de halk düzlemlerinde demokrasinin demokratiklestirilmesi ve demokrasiden kopus süreçlerini ayrintilandiriyor.“Demokrasinin demokratiklestirilmesi sürekli bir dönüsümü anlatir ve fiili siyasi pratiklere göre bir farki belirtir. Siyasi pratikleri, mevcut kurumlardaki demokrasi eksikligi ile açikça yüz yüze gelecek ve onlari az çok kökten dönüstürecek sekilde yerinden eden bir “diferansiyel”dir [farklilastiricidir]. Etkin yurttas bu dönüsümün failidir. Iste bu nedenle her zaman ayaklanma ve devrim kavramlariyla bir bagi muhafaza eder, sadece kurumsal sürekliligi kesintiye ugratan siddetli ya da barisçil basit bir “olay” anlaminda degil ama biçimleri ve hedefleri degisken tarihsel kosullara bagli durmadan yeniden baslayan bir süreç anlaminda böyledir bu. Sürekli bir dönüsüm olmaksizin, ani, mit ya da propoganda araci olmak disinda, öylece hakiki bir demokrasi yoktur. Ama böyle bir dönüsüm de sinirlari ve taninan kurumsal biçimleri ihlal etmelidir. Claude Lefort'un (1981) ifadesiyle bir "demokratik icat” barindirmalidir.Bir toplumun ya da (kapitalizm gibi) bir ekonomik sistemin, kendileri demokratik olmayan, hatta anti-demokratik olan yollarla ya da usullerle demokratik dönüsümü kökten biçimde imkânsizdir. 20. yüzyilda komünizmin ve sosyalizmin trajik tarihinin (ve dolayisiyla, siyasi ihtilafin “devlet” karsisinda bir “karsi-devlet” kurdugu bir örgütlenme teorisi ve pratigi sayesinde yeniden simetri kazandigi “proletarya diktatörlügü” üzerine tartismalarin) ve de anti-emperyalist ulusal özgürlük hareketlerinin verdigi ders budur. Böylece su fikir yeniden kendini dayatir: Siyasi bir güç ya da hareketin toplumu demokratiklestirebilmesinin kosulu, bunlarin kendilerinin hem hedefleri hem de içsel isleyisleri bakimindan, karsi çiktiklari sistemden daha demokratik olmalaridir.teslim olmasi ve nihayetinde kendine karsi dönmesidir..."
Fransiz filozof Etienne Balibar Yurttaslik kitabinda Bati'daki anayasa kuraminin ve demokrasi kavraminin gelisiminin izlerini sürüyor. “Ihtilafli demokrasi” olarak adlandirdigi yeni bir demokratik anlayis çerçevesinde sosyal demokrasiden ulus-devlete, sivil direnisten ayaklanmaya kadar uzanan yeni bir siyasi-devrimci hattin olanagini arastiriyor. Hem devlet, hem kamu hem de halk düzlemlerinde demokrasinin demokratiklestirilmesi ve demokrasiden kopus süreçlerini ayrintilandiriyor.“Demokrasinin demokratiklestirilmesi sürekli bir dönüsümü anlatir ve fiili siyasi pratiklere göre bir farki belirtir. Siyasi pratikleri, mevcut kurumlardaki demokrasi eksikligi ile açikça yüz yüze gelecek ve onlari az çok kökten dönüstürecek sekilde yerinden eden bir “diferansiyel”dir [farklilastiricidir]. Etkin yurttas bu dönüsümün failidir. Iste bu nedenle her zaman ayaklanma ve devrim kavramlariyla bir bagi muhafaza eder, sadece kurumsal sürekliligi kesintiye ugratan siddetli ya da barisçil basit bir “olay” anlaminda degil ama biçimleri ve hedefleri degisken tarihsel kosullara bagli durmadan yeniden baslayan bir süreç anlaminda böyledir bu. Sürekli bir dönüsüm olmaksizin, ani, mit ya da propoganda araci olmak disinda, öylece hakiki bir demokrasi yoktur. Ama böyle bir dönüsüm de sinirlari ve taninan kurumsal biçimleri ihlal etmelidir. Claude Lefort'un (1981) ifadesiyle bir "demokratik icat” barindirmalidir.Bir toplumun ya da (kapitalizm gibi) bir ekonomik sistemin, kendileri demokratik olmayan, hatta anti-demokratik olan yollarla ya da usullerle demokratik dönüsümü kökten biçimde imkânsizdir. 20. yüzyilda komünizmin ve sosyalizmin trajik tarihinin (ve dolayisiyla, siyasi ihtilafin “devlet” karsisinda bir “karsi-devlet” kurdugu bir örgütlenme teorisi ve pratigi sayesinde yeniden simetri kazandigi “proletarya diktatörlügü” üzerine tartismalarin) ve de anti-emperyalist ulusal özgürlük hareketlerinin verdigi ders budur. Böylece su fikir yeniden kendini dayatir: Siyasi bir güç ya da hareketin toplumu demokratiklestirebilmesinin kosulu, bunlarin kendilerinin hem hedefleri hem de içsel isleyisleri bakimindan, karsi çiktiklari sistemden daha demokratik olmalaridir.teslim olmasi ve nihayetinde kendine karsi dönmesidir..."
Tüm kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 153,00 | 153,00 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.